Perşembe, Şubat 23, 2012

Eski Lezzetler/26: Ağrılar muhakkak zail olur...


(Bülent Şentay arşivi: Akşam gazetesi, 3 Temmuz 1932)

Pazartesi, Şubat 13, 2012

Eski Lezzetler/25: Motörü yok ki...


(Bülent Şentay arşivi: Cumhuriyet gazetesi, 29 Temmuz 1950)

Cumartesi, Şubat 11, 2012

Markethink ya da Farkethink! “Deneyimsel Pazarlama & Duyusal Markalama UĞUR BATI


Nasıl bir kitap okuyacaksınız?”

Türkçe marka ve pazarlama yazınına ilişkin en kapsamlı ve çarpıcı kitaplardan biri…

Yeni nesil pazarlama, artık her şeye başka bir pencereden bakıyor. Temelde, tüketici satın alma karar mekanizmaları üzerinden hareket ediyor. Satışın artık bir bilimsel disiplin olarak ele alınması gerektiğini ifade ediyor. Bilinçdışı kuvvetlerin dinamiğini de anlamamız gereğine dikkat çekiyor. Alışılmış reklamcılık anlayışının da sarsılması gerektiğini düşünüyor. Pazarlama zekâsına, marka aklına inanıyor. Metaforların ve dolayısıyla nöropzarlamanın gücünü biliyor. Reklam dilinin tutum yaratma konusundaki etkisini, yaratıcılığın ikon markalar yaratma konusundaki katkısını ele alıyor. Bütünleşik pazarlama iletişiminin marka oluşumunda bir çatı olduğunu kabul ediyor, dijital pazarlamanın gücüne dikkat çekiyor. Duyuların ve duyguların tüketici tercihlerini nasıl etkilediğini söz konusu ediyor. Ve bunların hepsini deneyimlere bağlıyor. Bu yaklaşımların sonucunda şunu ekliyor: “Tüketicisine herhangi bir deneyim yaşatmayan her marka, ölmeye adaydır…

İşte Uğur Batı da deneyimsel pazarlamayı ve duyusal markalamayı, günümüz pazarlama iletişiminde tam işin kalbi olarak görüyor. Bu kitapta tüm bu deneyimsel pazarlama unsurlarını bol örnekle açıklıyor. Çarpıcı anekdotlarla anlatıyor. Bu işte duyuların rolünü teker teker inceliyor. Her bölümün sonunda markalara deneyimsel ve duyusal olmayı nasıl başarabilecekleri konusunda öneriler sunuyor.

Kariyerinde reklam yazarlığı, yaratıcı yönetmenlik, marka uzmanlığı, danışmanlığı ve öğretim üyeliği gibi reklamcılığın neredeyse tüm taraflarında bulunmuş olan Uğur Batı, kitabında reklam yazarlarına, tasarımcılara, reklam yaratıcılarına, marka uzmanlarına ve diğer tüm pazarlama profesyonellerinin yanı sıra iletişim öğrencilerine de sesleniyor.

Markethink ya da Farkethink, yayımlandı...


A. Selim Tuncer'in tanıtımıyla Markethink ya da Farkethink!


Gözümüz rengi ve formu, kulağımız sesi, dilimiz tadı, burnumuz kokuyu ve parmaklarımız dokuyu algılamamızı sağlar. Bugünün uzaktan iletişim teknolojisi henüz gözümüzü ve kulağımızı besleyebilen yeteneklere sahip olmasına rağmen onun kitlesel yanı hepimizin işini kolaylaştırıyordu. Oysa üç duyunun devre dışı kaldığı, diğer ikisinin ise ancak aracı medyumlar yoluyla alıcı pozisyonuna geçtiği bir iletişim holistik bir algı yaratamazdı. Duyusal markalama, hem tüm duyuları aynı anda harekete geçiren hem de temasın sağladığı sıcaklığı keyifli bir deneyime dönüştüren imkânlarla konvansiyonel yaklaşımların eksikliğini ve yetersizliğini gözler önüne seriyor. Uğur Batı, bir iletişim profesyoneli olarak elde ettiği birikimi bir akademisyen uzmanlığı ve duyarlılığıyla harmanlayarak bu alanda yepyeni ufuklar açıyor hepimize. (A. Selim Tuncer
http://selimtuncer.blogspot.com/

Perşembe, Şubat 09, 2012

Eski Lezzetler/24: Muz rengi telefonlarımız gelmiştir!


(Bülent Şentay arşivi: Cumhuriyet gazetesi, 31 Temmuz 1950)