Salı, Ağustos 09, 2005

Eskiler - Yeniler

Ne zamandır yazmayı düşünüyorum da, işten, güçten bir türlü fırsat olmadı.
Son birkaç yılın gözlemini buraya nasıl sığdırırım bilemiyorum ama, mümkün olan en kısa haliyle, size hissettiklerimi aktarmaya çalışacağım.

Belki bu blog'daki birçok kişiye 'geyik' gelebilir ama, ben sektörün insan kumaşının çok değiştiğini düşünüyorum son yıllarda. Daha doğrusu, sektör çok değişti. Eskiden, gerçekten ustaya, bilene, bilgiye korkunç bir saygı vardı. Yapılan işe, mesleğe, sektöre saygı vardı. Popüler değildi belki yaptığımız iş ama, saygındı.

Usta-çırak ilişkisiyle yetişirdi yeni kuşak. İş görüşmelerinde, yazar, çizer nerede yetişmiş, kimin yanında yetişmiş, sorulur, buna göre işe kabul edilir ya da edilmezdi. Neredeyse herkes herkesi tanırdı. Daha fazla bir araya gelinirdi. Kristal Elma'lar, Beyin Fırtınası Yarışması, çok daha heyecanlı, çok daha samimi, çok daha keyifli geçerdi. Yazılan bir ilanın bırakın fikrini, başlığını, metni ile bile, çok daha fazla uğraşılırdı. İlanların yanında ajansı yazmasa bile, o ilanı kimin yazdığını herkes okuduğunda anlardı. Daha fazla kuyumculuk vardı. Daha eğlenceli çalışılırdı ajanslarda. Gerçekten de ajanslar, o zamanlar daha eğlenceliydi. Şimdiki gibi, yetenekli insanlar böyle ajanslara birer ikişer serpiştirilmiş durumda değildi. Bir ajansı birkaç kişi sırtında taşımazdı. Ajansların içi, bir sürü yetenekli, iyi yetişmiş, adam gibi adamla doluydu. Birlikte çalışmaktan zevk duyardı insanlar. Kimsenin ayakları ise geri geri gitmezdi. Müşteriler çok daha saygılı, çok daha centilmendi. Reklamveren'e müşteri gibi değil, dost, arkadaş gibi davranılırdı. Herkes şaka kaldırırdı. İş yaparken eğlenilirdi. Ajanslarda, yapımcı firmalarda, geleneksel partiler yapılırdı. Yılın çaylağı, yılın ustası seçilirdi. Turnuvalar düzenlenirdi. Ajans farkı gözetmeksizin, yemeğe, içmeye gidilirdi. Ajanslarda döner sermayeli barlar oluşturulur, saat 5'ten sonra, usta-çırak bir arada içkiler içilirdi. Daha iyi, daha nitelikli işler çıkardı ajanslardan. Tüccar ajans sahibi, parmakla sayılacak kadar azdı. Onlar da, işin ustalarına sonsuz saygılıydı. Yani, eğlenceli işti reklamcılık!

Şimdi ne oldu? Nereye gidiyoruz? Cevabı olan var mı?

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home