Pazar, Eylül 24, 2006

Bir anket yapabilir miyiz ??

Ortak Defter katılımcıları arasında adı bulunan ama bu yazıyı yazdığım ana kadar Ortak Deftere tek harf olsun yazmamış kişileri silebilir miyiz ?

17 Comments:

Blogger Eda Çizioğlu said...

Bence makul, silebiliriz.

24 Eylül, 2006 21:08  
Blogger Can Yücel Metin said...

Ben üye olalı henüz bir hafta olmadı ve yeni bir ajansa başladığım için bir şeyler karalamaya pek fırsat bulamadım. Düştüğüm bu bahtsız bedevi durumundan kurtulmak için bu yazdıklarım adamdan sayılır mı acaba?:)

24 Eylül, 2006 21:34  
Blogger Haluk Mesci said...

Başlangıç sayılabilir belki.
Devam...

Berbat bir espri (?) yapmama izin varsa, adın hem Can Yücel hem de Metin ise yazıp durman lazım dostum...

24 Eylül, 2006 21:47  
Blogger Hatice Üzgül said...

Silelim.

25 Eylül, 2006 10:08  
Blogger Kağan İşmen said...

Uzun süredir sağ taraftaki sütunu işgal eden ve tek bir satır yazmayanları tabii ki silebiliriz!

Resimler çok şık olmuş bu arada:)

25 Eylül, 2006 13:00  
Blogger Nurettin Yay said...

Tansu'ya katılıyorum. Ankara'dan katılımın az olması da beni çok üzüyor.

25 Eylül, 2006 14:16  
Blogger Doğan Yarıcı said...

Yazmadıkları gibi, defteri izlemediklerini de düşünüyorum. Burada olduğumuzu ve adlarının sağ sütunda yer aldığını hatırlatıcı "postalar" atabiliriz aralıklarla, belki. Ayrıca hak verilmez, alınır derler. Haksızlık da.

Bu yorumları okuyorlar mı? bakalım...

25 Eylül, 2006 14:27  
Blogger Ersin Pekin said...

Katkıda bulunmayanlar için başlık alternatifleri:

Pasifler
İzleyiciler
Kalpazanlar
Kalemsizler
Oblomovlar
Hazır lokmacılar
Yazmazlar
Bedavacılar
Röntgenciler
Bağırmayan taraftarlar

25 Eylül, 2006 14:48  
Anonymous Adsız said...

"Dinime küfreden müslüman olsa" kategorisine girmemek için elimden geldiğince iki arada bir derede de olsa deftere bir şeyler karalamaya çalışıyorum. Ancak "defteri izleme/okuma" konusunda yeni yöntemimle epey yol katettim. Artık yazılan her yeni yazıyı günü gününe neredeyse takip ediyorum.

Tabii ki RSS sayesinde. Bu konuda daha önce Sevgili Murat'ın açtığı RSS başlığı altında iki satır yazmış, az da olsa bilgimi sizle paylaşmıştım. Buraya tekrar yapıştırarak yenileyeyim (Belki defteri izleme konusunda zorluk çekenlere bir nebze olsun çözüm olur):


"Ben epey uzun bir zamandır Ortak Defter dahil pek çok blog’u, gazeteleri hatta fanatiği olduğum LOST dizisinin güncel Web sayfasını (meraklısına - www.tailsection.com) bile RSS Reader ile takip ediyorum.

Hem kullanımı kolay, hem takibi.

Eğer bir Mac kullanıcısı iseniz, benim kullandığım Vienna isimli programı tavsiye ederim. www.macupdate.com’a tıklayın, Vienna’yı aratın, hemen indirin ve kurun. Ondan sonrası çok kolay. Program zaten sizi yönlendiriyor. Örneğin Ortak Defter’i listenize eklemek istiyorsanız, File menüsünden New Subscription komutunu verin. Açılan pencerede “Source” seçeneğinin karşılığı olarak “blog”u işaretleyin. Alttaki beyaz alana da sadece “ortakdefter” yazın. Bu kadar basit. Ziyaret ettiğiniz bir Web sayfasının adres çubuğunda Murat’ın ilettiği RSS amblemi varsa onun üzerine tıklamanız yeterli. Vienna otomatik olarak siteyi algılıyor ve listenize ekliyor. Ondan sonra, Web tarayıcınızı bile açmanıza gerek kalmadan Vienna üzerinden gündemi takip edebiliyorsunuz. Hele bir de Anadolu Ajansı’nın RSS Feed kaynağını listenize eklediniz mi sürekli “ajanstan şimdi gelen bilgiye göre” diye başlayan haber cümleleri kurabiliyorsunuz.

Eğer bir PC kullanıcısı iseniz Vienna benzeri başka programlar var. Bunun için size iki program adı önerebilirim. RSS Bandit ve Sharp Reader.

RSS hakikaten çok faydalı bir eser. Mutlaka tavsiye ederim."

Bu arada asıl soruya yanıt: Yazmayan ve okumayanların defterde gerçekten işi ne olabilir?

NOT: Anketlere (her zaman olduğu gibi) bayılıyorum.

25 Eylül, 2006 16:53  
Blogger Ahu Serap Tursun said...

Yazmayanları belirlemek çok kolay ama okumayanları nasıl belirleyeceğiz? Her gün okuduğu halde yazmayabilir. Tansu M.Gülaydın'a katılıyorum. Katkıda bulunmayanlar listesine dahil edilebilirler. Ben de bir süredir seyahatlerimden dolayı yazamıyordum ama geldim, burdayım. Bu süre içerisinde sürekli olarak RSS sayesinde takip ettim , her yazılanı okudum.

25 Eylül, 2006 19:25  
Blogger Ahu Serap Tursun said...

Hızlı yazmanın zararını yaşıyorum, ''burdayım'' yazmışım, ''buradayım'' olacaktı :)

25 Eylül, 2006 19:28  
Blogger Şahin Tekgündüz said...

Kimseye zorla bir şey yazdıramayız. Diyelim ki baskıyla yazdırdık. Bu, hem bize hem de o zorla yazana işkence olmaz mı?

Dilerseniz bir açıklama yayımlayalım ve örneğin, 'Önümüzdeki bir ay içinde yazıp yazmama konusunda niyetinizi belirleyin. Yazmak istiyorsanız, bunun bir ilgi ve sorumluluk gerektirdiğini unutmayın. Yazmak istemiyorsanız ya da zamanınız yoksa, lütfen bunu da bildirin' gibi. Buna yanıt gelirse ne âlâ, gereğine göre davranılır. Yanıt gelmezse, o arkadaşımızın bu siteyle zaten ilgisi kalmamış demektir, adını silelim.

Bilmem ne dersiniz?..

25 Eylül, 2006 22:55  
Blogger Haluk Mesci said...

Şahin'e ve bu yöndeki diğer görüşlere katılıyorum. Zorla yazdırmak olmaz. Ama isteyerek girdikleri bir yerden yine bilgileri olmadan çıkarılmaları güzel olmaz.

25 Eylül, 2006 23:48  
Blogger Serhat Bayram said...

Defterimizin en üstünde yazdığı gibi burası paylaşma, dertleşme köşemiz değil mi? Amaç yazmak, yazışmak, paylaşmak, paylaşılmak değil mi? Yoksa amaç sadece sağ sütunumuzda bulunmak mı sadece okuyarak ya da hiç bakmayarak. Şahin Tekgündüz'e katılıyorum. " Bir ses alalım!? " şeklinde bir kampanya güzel olacaktır.

26 Eylül, 2006 00:54  
Blogger Melih Cılga said...

Bu konuda teknolojiden yardım almayı öneriyorum: Örneğin bir ay boyunca hiçbir katkıda bulunmayanların isimlerinin listede görünür olmasını otomatik olarak engelleyen, ama herhangi bir katkıdan sonra en az bir ay boyunca bu ismin yeniden listede görünmesini sağlayan basit bir javascript kod parçası yazılabilir mi, webmaster tanıdıklarımıza bir sormayı öneriyorum...

27 Eylül, 2006 13:18  
Blogger Haluk Mesci said...

İyi güzel de, bu bir blog. Script, kod vs işler mi gerçekten bilmiyorum. Soracak kimse bilen varsa iletişim kuralım...

27 Eylül, 2006 14:20  
Blogger Maksude Kılınç said...

Şahin Bey'in önerisine aynen katılıyorum. Bir ön uyarı ile silmek iyi olacak.

28 Eylül, 2006 10:34  

Yorum Gönder

<< Home