Salı, Mayıs 02, 2006

TECRÜBE PAYLAŞIMI...

Roma'ya gitmek hiç kısmet olmamıştı. Ben de aylar önce, gördüğüm bir tur ilanını cazip buldum ve fırsat bu fırsat, Roma'ya gitmeye karar verdim!

Tur şirketinin ismi Pronto.Tanınmış, duyulmuş, güvenilir olduğu düşünülen bir şirket. Aslında yaşadıklarımı okuyunca, buna siz karar verin.

Tur kısa bir tur! Zaten uzun uzun tatil yapmak için fırsat da yok! Bu yüzden, turun en cazip kısmı, daha doğrusu satın almamı tetikleyen en önemli kısmı, Cuma sabahı turun erkenden Roma'ya uçuyor olmasıydı. Yani Cuma gününü de kazanacak ve hafta sonunu dolu dolu geçirecektik:)

Bir diğer cazip kısmı ise, kalınacak otelin son derece merkezi olmasıydı. Gezenler bilir, merkezi otel, hayatı inanılmaz kolaylaştırıyor. Bir şehri sevmenizi ya da nefret etmenizi sağlayabilir otelin merkezi olması ya da olmaması. Tabii ki fiyatı da fark ediyor merkezi otelin. Öyle şans değil yani, parasıyla.

Neyse efendim, Perşembe günü akşamına kadar, her şey yolunda gitti. Perşembe günü saat 10.00 gibi bir telefon!

-Yarınki uçağınızın hareket saati değişti!
-Eeee!
-14.20'de uçacaksınız!
-Fakat ben bu turu, sabah erkenden uçuyorsunuz diye satın aldım!
-Olur böyle şeyler! Telefon açıp söylemeseydik de, havaalanında rötar var mı deseydik!

1. ŞOK!
Mantığa bakar mısınız! Söylediğimize dua edin diyorlar yani : ) Bu arada, son güne kadar uçak saatlerimiz asla değişmez diyorlardı.

Neyse, hay allah gitti Cuma günü diye söylene söylene, yine gittik tabii havaalanına Cuma günü. İşlemlerimizi yaptırdık! Bir güler yüz, bir cana yakınlık anlatamam! İnsan var bunun arkasında bir şey demeden edemiyor!
İşte bir sürü evrak vs verdiler elimize, geçtik bekliyoruz uçağı. Ben dur bakıyım neymiş bu evraklar diye bakınırken, bir de ne göreyim!

2. ŞOK!
Otel değişmiş! Ve bunu bize kimse söylemiyor! Ben bir evrağın üzerinden okuyorum bunu! Bir şekilde rehbere ulaşıyorum, durumu soruyorum, cevap şu: Olur böyle şeyler : ) Roma çok dolu!
- Eeee! Ben merkezi otele gidiyoruz diye tercih etmiştim bu turu!
- Bu da merkezi canım!
- Haritada yerini gösterebilir misiniz?
- Haritada görünmüyor!
- : )

Bitti mi? Hayır!

Tabii ki uçak bir de rötar yaptı, yaklaşık 1 saat! Tüm bunlara rağmen... Tur saati zaten 4,5 saat kaymış, üzerine uçak rötar yapmış... İndik Roma'ya, artık otele gideriz de, kurtuluruz şu felaketten diye düşünürken, rehberimiz ne dese beğenirsiniz!
- Eveet, Roma'ya hoş geldiniz! Turumuzda bir takım aksamalar oldu, doğrudur!
Fakat mal bu! Hiç somurtmayın! Ya da somurtun, tatiliniz iyice rezil olsun, siz bilirsiniz!

Bu rehber arkadaş, o otobüste linç edilmediyse, bu tura katılan insanların sağduyusudur tamamen!

Bitti sanıyorsunuz değil mi? Hayır!

Dedim ya tüm bunlara rağmen, rehber arkadaş inatla demez mi ki, şimdi programda göründüğü gibi şehir turumuzu yapacağız!

- Ne programı? Programın neresine uydunuz ki? Ne kadar sürer bu şehir turu? (Bu arada saat 18.00 civarı)
- 4, 5 saat!
- Katılmak zorunda mıyız?
- Katılmak istemiyorsanız, atlar taksiye gidersiniz otele!
- Pardon!

Arkadaşlar, daha önce de birçok kez bireysel olarak gittim yurtdışına, kendi otelimi kendim buldum pekala ama...
Bu otel harita da bile görünmüyor! Tamamen muamma! Nasıl gidebiliriz filan deyince de, o zaman gitmeyin, katılın tura oldu cevap. Ve bu kendini rehber sanan arkadaş, bizi aç açına, saat tam 21.30'a kadar Roma gezdirdi.

Sonra ne oldu dersiniz! Eh artık otelimize gideriz değil mi? Bizi ve sinirlerimizi yeterince sınadınız, bakın hiç arıza çıkartmadan, koyun gibi izledik sizi, artık gidelim otelimizenin cevabı da şu oldu:
- Acıkmışsınızdır! Turumuzda, yemekli bir akşam yemeği de var biliyorsunuz, isterseniz şimdi de onu yapalım!
- Hayır yapmayalım, otele gidelim!
Rehber sorar!
-Acıktık değil mi?
Herkes
- Eveeet!
- Tamam o zaman, sizi yemeğe götüreyim! Ama aramızdan bir kişi bile yok ben gelmem derse, otele dönmek zorundayız! Artık bu saatte ne yersiniz, ne içersiniz bilmem! Var mı aç kalmak isteyen? Psikolojik baskıya bakar mısınız? Buna rağmen itiraz ettim! Var dedim! Tura katılanları resmen karşı karşıya getirdi adam! Bir yanda açlık, bir yanda otele gitme isteği. Ve ne yaptı etti bu rehber arkadaş, bizi o yemeğe götürdü arkadaşlar.

Nereye gittik biliyor musunuz?

Leylim Ley türküsü söylenen, Türkler'in çalıştığı, belki çalıştırdığı ve kesin ağır komisyonların döndüğü, salaş bir restorana! Mönünün rezaletini hiç anlatmayacağım, çünkü yemedim! En azından onu yaptım, mönü yemeyi reddettim! Tura katılan diğer insanlardan çok daha güzel şeyler yiyerek, hiç olmazsa doğru düzgün şarap içerek, onların verdiği parayla neredeyse aynı parayı verdim. Bu arada, öyle rahat rahat yemek yediğimizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz, güzelim Roma akşamındaki yemeğe, öğlen yemeği muamelesi yapıldı ve 1 saat verildi bizlere : ) Artık aceleyle ne yediysek : )

Tabii ki şov devam etti. Önce, şehrin en ücra köşesindeki otelde kalan katılımcılar oteline bırakıldı. Gecenin 1'i, yol kenarlarında otostop çeken, mini etekli kızların yanından geçerek (yol kenarı dediysem, otoban yani) o ücra otele insanları bırakıp, saat 02.00 gibi otelimize vardık.

Otelin en yakın metro istasyonuna 1 km civarı uzaklıkta olduğunu, 4 gün boyunca dünyanın taksi parasını vermek zorunda kaldığımı filan hiç önemsemiyorum inanın. Çünkü 2. günün sabahı tur rehberimiz başka bir şehre gitti de, kurtulduk ondan:)

Unutmayın! Turun adı Pronto. Rehberin adı ise, ne yazik ki Kaan'dı : ) Bu da bana ders olsun! Mal bu : )

Siz kaçın kendinizi kurtarın, ben arkadakileri oyalarım.

Sevgiler

Kağan İşmen

12 Comments:

Blogger Bülent Şentay said...

Kaan'cığım, sen hiç değilse İtalya'ya gitmişsin ve geri gelebilmişsin. Bunların bir de Küba turu var. Düşün artık olanları ve olabilecekleri!

02 Mayıs, 2006 22:04  
Blogger Murat Kaya said...

İsimleri de "pronto" imiş halbuki.
İtalya üzerine uzman olması beklenir.
Vatikan'a gidiyorlar mı acaba? Merak ettim. :)

Geçmiş olsun.

02 Mayıs, 2006 23:33  
Blogger Emrah Akay said...

Şu turlardan şikayetçi olmayan bir kişi bile duymadım Kağan... Gitmişken Roma'nın bi maçını izleseydin :))

03 Mayıs, 2006 02:14  
Blogger Hatice Üzgül said...

Kağan bey, bu tip durumlarda kime şikayet edilir bilmem?

Fakat, eğer ortada bir mal varsa, tüketici hakları da olmalı ve o "mal"ı 3 hafta içinde iade ederek beyanda bulunmadan paranızı alabilmesiniz.

Siz paranızı istediğinizde; "Hadi malı iade et o zaman," derlerse, "Verdiğiniz yerde duruyor. Gidin alın" dersiniz:)))

Gerçi ne deseniz boş gibi...

03 Mayıs, 2006 09:39  
Blogger Erçin Sadıkoğlu said...

Bir pişkinlik hikayesi de benden.

Türkiye converse...
Telefonla görüşüyoruz,
müşteri temsilcisi (!) Ceylan Hanım...

Aldığım ayakkabı üçüncü haftasında sorun çıkarttı,
ben de yolladım incelemeye. Üretim hatası yoktur diyerek geri geldi. Tekrar yolladım. Yine aynı sonuç.
Bir görseniz, olmamasının imkanı yok.
Üçüncü yollayışımda ayakkabı ellerindeyken telefon açtım. Konuşuyoruz. Ayakkabıda sorun var diyorum, cevaba bakın "Alırken görmediniz mi bakmadınız mı? hem bu bir sorun değil açılabilir, yırtılabilir bile ki biz yazın yırtık modeller üreteceğiz, onları da mı yollayacaksınız hatalı diye"

!!!!!!!

Hangi tüketici hakları, kime şikayet,
almazsın bir daha olur biter. (mi?)

Hani ya marka aşkı...


Size büyük geçmiş olsun Roma maceranız için.
Ben de Barcelona'ya gitmeyi düşünüyordum -ki 10 senedir falan düşünüyorum- bu hikayelerden sonra da hafiften soğudum, turla değil de belki tek başıma giderim ya da işte bilemiyorum.

(Önümüzdeki 10 yıl için planım belli oldu: Barcelona'ya gitmeyi düşünmek:)

03 Mayıs, 2006 10:38  
Blogger Kağan İşmen said...

Belki burada, seyahat konusunda da tecrübelerimizi paylaşabiliriz!

Hem benim durumuma düşmemek için, hem de gittiğimiz ülkeleri, şehirleri daha keyifle yaşayabilmek için. Eminim aramızda oldukça fazla gezgin var:)

Gitmeyi düşünenlerle, Prag, Lizbon, Barselona, Paris, Rodos, Girit, Tayland (Bangkok, çevresi ve birkaç adası) ve en sonunda Roma ile ilgili deneyimlerimi seve seve paylaşırım:)

Gezi kitabı, harita, gidilecek, görülecek yerler vs...

03 Mayıs, 2006 11:26  
Blogger Tuğçe Özel said...

Geçmiş olsun Kaan Bey;

Pronto Tur'un sahibi Cem Polatoğlu'dur. Kendisi eski ev sahibim olmakla birlikte, Genç İşadamları Derneği'nin de başkanıydı bildiğim kadarıyla...
Geçen hafta gazetede çıktı Cem Bey ve internet bankacılığı yüzünden ciddi bir rakam dolandırıldığını açıkladı. Hatta dolandırılan diğer madurlarla birlikte bir internet sitesi kurdu.

Kısacası Allah'ın sopası yok derler ya hani, işte öyle bir şey bu durum da...

03 Mayıs, 2006 12:00  
Blogger Eda Çizioğlu said...

Kaan Bey,

Lütfen Pronto Tur'u TÜRSAB'a şikayet edin. Zira kendilerinin bu tip durumlarda pek çok yaptırımları olabiliyor. Bizler, Ortak Defter sakinleri olarak Pronto Tur'un gazetelerde çıkan cazip rakamlarına inanmamamız gerektiğini öğrendik ancak daha fazla sayıda insanın öğrenmesi gerekiyor bunun için de TÜRSAB iyi bir adres olabilir.

Avrupa'da dolanmak isteyenlere nacizane tavsiyem ucuz uçak bileti (şimdilerde Türkiye'de de ucuz biletler yakalanabiliyor) ve www.hostelworld.com

Ben bu yolla Avrupa'nın büyük bir kısmı ve Afrika'nın küçük bir kısmını oldukça makul bir bütçe ile epeyce gezmeyi başardım.

03 Mayıs, 2006 14:26  
Blogger Haluk Mesci said...

Okurken ateşim çıktı ! Kabus gibi. Geçmiş olsun. Bence de TÜRSAB'a şikayet etmelisin.

03 Mayıs, 2006 22:00  
Blogger Maksude Kılınç said...

Niyeyse gezilerde, özellikle yurtdışı için hep büyük ve kurumsal şirketlere bakardım. Bir gezgin arkadaşım, tam tersine daha küçük ve daha samimi kuruluşları tercih etmem için uyardı. Denedim ve bu yolla iki gezi yaptım. Her ikisi de daha minik ve farklı kuruluşlardı. Gezilerden mutlu döndüm. Ufak tefek aksaklıkları hoşgördüğüm için teşekkür bile ettim. Belki tesadüf belki de hakikaten gezgin ruhlu insanlar olduklarındandı. O geziler sırasında, mesleklerinin ne kadar sorumluluk istediğini konuşmuştuk. TÜRSAB'ın titiz çalıştığından ve şikayetler üzerinde dikkatle durduklarından sözetmişlerdi.

Bence de şikayet edilmeli. Pronto olmuş kronto. Sayfa sayfa ilan yapmakla, müşteri çekmekle olmuyor bu iş.

Geçmiş olsun gerçekten.

04 Mayıs, 2006 10:15  
Blogger Nurettin Yay said...

Geçmiş olsun, gerçekten rezalet taksi paralarını yazmamışsın, roma'daki taksicilerle epey kavga etmiştim, gece tarifesi saat 22:00'de başlıyor :)

04 Mayıs, 2006 13:39  
Blogger Kağan İşmen said...

Geçmiş olsun dilekleri için herkese teşekkürler:)

Bakmayın siz ilk gün kabusuna, rehberden ve turdan kurtulduktan sonra, gayet keyifliydi Roma:)

Hiç merak etmeyin, tabii ki şikayet edeceğim TÜRSAB'a.
Hatta Pronto'dan otel değişikliği yüzünden, bir miktar paramı dahi geri alacağım. Taksi paralarını karşılar en azından.

Taksilerin gece tarifesinin 22.00'dan sonra başladığı doğru. Ama zaten tüm taksilerin sürücü koltuğunun arkasında, tarifenin detayları var. Pazar günleri ve resmi tatillerde, daha da artıyor doğal olarak tarife.

En önemli şeyi söylemeyi unuttum! Beni en çok şaşırtan ve üzen durumu! Roma'da (sadece Roma'ya özgüymüş İtalya'da söylediklerine göre) tüm kapalı mekanlarda sigara içilmesi yasaklanmış. Aklınıza gelebilecek tüm kapalı mekanlarda. Oteller, barlar, caz kulüpler, restoranlar... Her yerde:)

İnsanları görmeliydiniz, barlar bomboş, ellerinde içkileri herkes kapı eşiğinde sigara içmeye çalışıyor:)

Ben de daha önce birçok tur şirketiyle seyahet ettim, ama inanın hiç böyle bir şey gelmedi başıma. Pronto'ya özel bir durum sanırım. Ve o korkunç rehbere... Aman unutmayın, adı Kaan. Olur ya bir gün denk gelir, koşarak uzaklaşın yanından.

Herkese sevgiler.

04 Mayıs, 2006 15:55  

Yorum Gönder

<< Home