Salı, Kasım 15, 2005

Bir atımlık post'um vardı bu gece...

... O da Ortak Defter'e geliyor. Günün yorgunluğu, kafamın dağınıklığı ile farkettim ki "tek post'luk" gücüm kalmış bu saatte. Dashboard'da "hangisine tıklasam acaba?" diye kararsız kaldım. Dün gece yazmıştım kendim için, bu gece de bir kaç gündür suskun olan Ortak Defter'e yazayım dedim.

Hani o çok büyük Microsoft firması bir Windows versiyonu çıkarıyor. Bu işi Bill Gates tek başına yapmıyor elbette. Belki de binlerce programcı oturup yazıyor. Her takım elemanı, işin bir ucunu yakalıyor. Kusursuzluğa yakın bir sistem oluşturmak için çalışılıyor. Ürün piyasaya çıkacak kadar kusursuzlaştırılıyor ve bizlere kadar ulaşıyor.
Tam elimize alıp da "nasıl bir şey bu acaba?" diye düşünürken, "küt" diye bir "service pack" geliyor peşinden. Bunca "kusursuzlaştırma" operasyonuna rağmen "kusurlu" kalmış ürününü "tamir" ediyor Microsoft. O da yetmiyor ardından "service pack 2" geliyor. 3, 4, 5 ..

Bu durum bana şunu hatırlatıyor: "Tek başına, tüm ayrıntıları düşünüp, kusursuz bir mısra hatta bir "başlık" bile yazamazsınız" diye düşündürtmek için mi acaba böyle yapıyor Microsoft? Yani "biz binlerce kişi birleşip, bir kusursuz program yapamadık, siz tek başınıza (veya iki kişi)nasıl bir kampanya düşünebilirsiniz ki?" demek mi istiyor?

Bazen böyle hastalıklı düşünceler de geliyor işte aklıma. Bir toplantıda "Buradaki altı kişiyi yalnızca dört kurşun kullanarak öldürmem istense idi ilk hangisinden başlardım?" diye bir soru takılmıştı kafama. Okuldaki hocalardan birini de "top sakalı olmasa nasıl görünürdü?" diye kafamda şekilden şekile sokmaktan dersi dinleyemezdim.. Bir kadın hocamın da erkek kılığında nasıl görüneceğini düşünürdüm.
O derslerin hepsinden geçtim elbette.

Şimdi Microsoft acaba bana ne anlatmak istiyor?

Tüm anlattıklarımı sildiğimi varsayın ve şu cümleye odaklanın:
"Ortak Defter neden susuyor?":)

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home