Göndermeleri beklemeden gidebilmeli insan...
Şimdi okudum Tunç Balaban'ı... Bu aralar buralarda da bol bol göndermeler ya da gitmeler var. İnsan göndermeleri beklemeden gidebilmeli. İstediği zaman, istediği gibi... Ya da gitmesini istemediğiniz kişi bir türlü gidememeli.
Bencilce mi şimdi bu dediğim?
Hayır, aslında masumca...
Tek başınayken paylaşmanın anlamı nedir ki, birlikteyken güzel hayatın tadı.
Bencilce mi şimdi bu dediğim?
Hayır, aslında masumca...
Tek başınayken paylaşmanın anlamı nedir ki, birlikteyken güzel hayatın tadı.
2 Comments:
Gitmeyi Bilmek
Bazen sadece bilmek yeter... Düşünmesen de, yaklaşamasan da, cesaretin olmasa da... Bilmek yeter, bir gün, bir zaman -ki o istediğin zaman- çekip gidebileceğini. Arkana bile bakmadan, sonrasını hesaplamadan, yürüyüp gidebileceğini bilmek yeter. İşte özgürlük budur. Yapmak ya da gitmekten öte bilmektir özgürlük. Gitmekse cesaret ister, yürek ister, dimdik ayakta durmayı başarabilen bir akıl ister. Bunu başarmak bilmenin ötesine geçmektir. Hazzı dayanılmaz olur. En keskin şaraptan bile daha fazla haz verir. Ne mutlu ki gidebilenlere. Ne mutlu ki bilmenin ötesinde gitmeye cesaret edebilenlere...
Gidesim mi var nedir?
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Yorum Gönder
<< Home