Pazartesi, Nisan 16, 2007

Haluk Mesci'den Notlar

'Çok yazarlı akıl defteri. Dertleşme köşesi. Paylaşma masası. Duyuru tahtası. Meslek odası. İmece grubu. Güç trafosu. Aktarma tablosu. Fikir deposu. Soru ambarı. Cevap silosu. Reklam Türkçesini kollama karakolu...' olarak tanımladığı Reklam Yazarlarının Ortak Defteri 'ni kurdu, ortaklar buldu, sevdi, sevdirdi ve bir gün defterden ayrılma kararı aldı.

Evet, Haluk Mesci 'den bahsediyorum...

Galatasaray Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyelerinden Prof.Dr. M.Yaman Öztek 'in Reklam Yönetimi dersine bu hafta Haluk Mesci misafir olarak katıldı ve öğrencilere reklam sektöründeki deneyimlerini aktardı.

Yaman Hoca ünlü reklamcının hayatını kısaca anlattıktan sonra sözü alan Haluk Mesci; 'Hiçbir film fragmanından daha güzel olamaz.' diyerek sözlerine başladı.

Usta reklamcı otuz yıllık reklam hayatının birbirinden ilginç, kötü anılarla dolu olduğunu ve bunu kitap haline getirmeye çalıştığını söyledi.
Sohbet havasında geçen derste Mesci kendisine 'Tekrar hayata gelsem reklamcı olur muydum?' diye sordu. 'Olurdum ama ajans kurmazdım.' şeklinde yanıtladı.

Edip Cansever 'in tiyatroya çevrilen eseri Ben Ruhi Bey Nasılım? adlı şiirindeki hayat kadınının 'Ben o gün o adamla kendim istediğim için seviştim' sözlerini hatırlattı ve reklamcılığı, kendimiz istediğimiz için yapmamız gerektiğini vurguladı.

David Ogilvy 'nin ünlü sözünü hatırlattı: ‘Bir köpek sahibiysen, bırak köpek havlasın. Neden köpek yerine sen havlıyorsun?’

Katıldığı bir konferansta söylediği ‘Sakın reklamcı olmayın, marangoz olun; en azından somut, elle tutulur yararı olan şeyler üretirsiniz, kimse tartışamaz.’ sözlerini yineledi.

Bir yandan dev kampanyaların altına imza atıp bir yandan da el ilanları hazırlayan reklam yazarlarının yaptığı iş için 'çok güzel bir evde oturup, evi temizlemek gibi bir şey' benzetmesini yaptı.

Reklam yazmanın dünyada yapılabilecek en zevkli; ama ağır ve pasaklı bir iş, yetişkin bir insan oyunu olduğundan bahsetti.

Kırmızı Dergi ’nin son sayısındaki köşesini reklam yarışmalarına ayırdığını söyleyerek, üniversite öğrencilerine ‘Reklam yarış(tır)malarına katılmayın, reklamverenlere ve okullara da yarışmalarınızı kurmaca brifler üzerine yapın.’ mesajını verdi.

Medya planlama için ‘Matematik modele dayalı bir stratejik planlamadır.’ tanımını yaptı.

‘Bir John Ahmet defteri tutun, düşündüğünüz ve algıladığınız her şeyi ona not alın. Bir gün geriye dönüp baktığınızda değer biçemediğiniz bir dolu malzemeniz olduğunu göreceksiniz.’ diyerek noktayı koydu.


0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home