Bir şey sormak istiyorum
Eski ajansımda bütün çalışanlara bir soru sorulmuştu; "Reklamcı olmasaydınız ne olurdunuz?" Ben, şaman rahibesi olurdum, diye cevap vermiştim. Ne alaka değil mi?
Mistik konulara olan eğilimim, fallara, rüyalara, doğa üstü olaylara olan ilgim, öteki dünyanın kimi zaman bu boyutta yaşandığına inanmam v.s... Herhalde bu yüzden böyle bir cevap verdim. E içki ile de aram iyi:)
Ama şimdi merak ediyorum, acaba sizler neler yapardınız? Dünyada reklamcılık adı altında bir meslek olmasaydı?..
Mistik konulara olan eğilimim, fallara, rüyalara, doğa üstü olaylara olan ilgim, öteki dünyanın kimi zaman bu boyutta yaşandığına inanmam v.s... Herhalde bu yüzden böyle bir cevap verdim. E içki ile de aram iyi:)
Ama şimdi merak ediyorum, acaba sizler neler yapardınız? Dünyada reklamcılık adı altında bir meslek olmasaydı?..
16 Comments:
Ee, şaman rahibesi diye bir şey yok yav. Şaman var doğrudan. Gel sen şaman ol.
Ben reklamcı olmasaydım kesin marangoz olurdum. Hala olabilirim.
Hatice güzel bir soru yakalamış,bu ara bende bunu düşünüyordum. Haluk Abi marangoz, Tansu At terbiyecisi, bende aşk gemisinde kaptan olabilirim. :)Aslında ciddi ciddi zeytinyağı ticaretine girmeyi düşünüyorum.
ben, mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi olurdum.ama aslında mal da yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan...
ben de şaman büyücüsü olurdum.
Nörolog olmak isterdim ben. ÖSYS kuşağı mensubu olarak fen bölümünden okul seçmem bile kabul edilemez olduğu için arkeolog oldum önce, sonra da reklamcı.
Ben reklamcı ol(a)masaydım tellal olurdum.
Notalar içimi kaynatıyor, bir yerlerde bişeyler çalmaya çalışırdım gitarımla ama aslında pasta yapan bir adam olurdum, küçük bir pasta atölyesi, pastalari kendim yaptığım... Bir çoğunu da ben yerdim açıkcası, e kalanları satardım |...kalırsa...| * Taksim / Istiklal Caddesinin Tünel'e doğru son sol sokağı; Kumbaracı Yokuşu'ndan aşağı inerken Leb-i Derya'nin oldugu tarafta küçücük bir dükkan var, adini her okuyusta heyecanlaniyorum, KÜÇÜK KURABİYLER DÜKANI!
Ya da Güzin Abla'nın mesleği her neyse, ondan da olabilirdim ben:)))
Düşünsenize size sorulan soruları ve verdiğiniz cevapları... Baştan sona komedi:)
Rumuz: Gül Yürek
Güzin abla, ben 17 yaşında gencecikten bir ev kızıyım. Ben bakkalın çırağına aşık oldum, o ise benim en yakın arkadaşımla çıkıyor ne yapmalıyım?
Cevap: Gül Yürek
Bak kızım, sen henüz genceciksin. Karşına daha ne fırsatlar çıkacaktır. Bu gençlik hevesinden öte bir şey değil. Ayrıca belki kız arkadaşınla ikisi ayrılabilirler, biraz zamana bırak(!) ????**
Ki bu en usturuplu sorulardan birine örnek:) Daha neler neler var!
:))
Zihni Sinir olurdum, buluşlarımı anlamayanlara da sinir olurdum:) Yok yok, ressam olurdum ya da en iyisi iş bilgisi öğretmeni... Kesip biçeyim, katlayıp boyayayım, çıtalı uçurtma, kağıttan kurbağa yapayım... Gerçi şimdi de yapıyorum çok çeşit bilmiyorum heh he:)
Ben reklamcı olmasaydım oyuncu olmak isterdim. Isterdim diyorum çünkü yetenek gerektiriyor. İkinci tercihim de yönetmenlik olurdu.
Beyin cerrahı olurdum herhalde… Çocukken en büyük hayalimdi. Daha sonra anladım ki, benim derdim beyinle değil, içindeki düşüncelerle…
Reklamcı olmamın en büyük sebebi de budur zaten. Hastaya hiçbir şey hissettirmeden canlı canlı ameliyat etmek!
Aç, kapa... Artema :)))
Ben ezelden beri bana gazetede bir köşe versinler, her şeyi eleştireyim isterim. Hülya-Kaya-Zehra üçgeninde yaşananlar olsun, milli kaynanalar olsun, o dönemin skandalları olsun... Hem uzmanlık gerektirmiyor hem de para kazandırıyor. Zaman da almaz fazla. En zor kısmı televizyon karşısına geçip bunları takip etmek olsa gerek.
Bu sorunun iki cevabı var bende.
"Reklamcılık diye bir meslek olmasaydı" sorusuna verilecek cevabım; reklamcılığı ortaya çıkaran adam olmak isterdim olurdu.
Soruyu kelime oyunu yapmadan cevaplamam gerekirse, herhalde çocukken planlarını yaptığım "otomobil fabrikası" projesinin peşinden koşturuyor olurdum. Murat 124'ler vardı o zaman, "neden ben de Murat'tan ötesini üretmeyeyim ki" diye düşünürdüm. Adıma yakışmadığını düşünüyordum o arabaların herhalde :) Murat Murat Murat.
Reklamcı olmasaydım bir GO oyuncusu olmak isterdim. Belki de hiçbir zaman üst düzey bir GO oyuncusu olamacağım için reklamcı oldum :)
Reklamcı olmasaydım bir kriminolojist yada simgebilimci olmak isterdim.
Ben reklamcı değilim! Ya da aslında reklamcıydım da sonradan vazgeçtim. Ya da hiç olmak istemesem de kaderin rüzgarı beni reklamcı yaptı diye bir hikayem var.
Ben aslında Doğrucu Davut'um ama bunu bir tek ben biliyorum. Eh, bu da pek işe yaramıyor.
Yani Hatice sana ne demeli bilmiyorum. Derin bir konu bu, bir batarsam çıkamayacağım. Vazgeçtim.
--dansöz--
Yorum Gönder
<< Home