Perşembe, Mart 31, 2005

Ne zamandır yazılmamış. Ortaya ateşli bir konu atayım ben de.

Severek yaptığınız bir işiniz var. Ne mutlu size, herkese kısmet olmuyor. Sektörde geçirdiğiniz bir kaç yıl size, hiç de fena olmadığınızı, eğer yeterli azmi gösterebilirseniz iyi yerlere gelebileceğinizi göstermiş. Siz de elinizden geleni yapıyorsunuz. Aman her şey ne harika.

Sonra bir gün, hayatınız boyunca anlayamayacağınızı düşündüğünüz şeyler olmaya başlıyor. İşinin artık size yol göstermek, ışık tutmak olduğunu düşündüğünüz, tecrübesine deneyimine saygı duyduğunuz için, her eleştirisini inatla mantıklı bir zemine oturttuğunuz adam ya da kadın, bırakmış işi gücü........

Böyle şeyler her sektörde yaşanıyor. Başına geldiği zaman da insan, ‘Canım ben çok yetenekliyim, beni kendine tehdit olarak görüyor.’ bile diyemiyor, çünkü kimse için tehdit olarak görmüyor kendini. Belki abartıp sektörün rengini değiştirecek bir soluk, Türkiye’ye ödül yağdıracak zehir gibi bir yetenek olarak görüyordur, gülmeyin hayal kurmanın nesi kötü. Ancak ben, yeni kuşak reklamcıların, başka bir deyişle kriz sonrası kuşağı reklamcılarının hiç de ustaları için tehdit olma niyetinde olduklarını sanmıyorum. Onların ustalarına yakınlıkları ne kaparsam kardır gibi bir art niyet(?) içerebilir yalnız.

Bunları yazmak nereden icap etti. Aşağıdaki linklerden. Kendisiyle hiç bir tanışıklığımız yok. Sayın Gülcan Arpacıoğlu’nun konu ile ilgili araştırmalarını ve vardığı sonuçları bu linklerde bulabilirsiniz. Haaa, bir de görüşlerinizi bekliyorum tabi.

http://www.insankaynaklari.com/CN/ContentBody.asp?BodyID=2384

http://www.insankaynaklari.com/CN/ContentBody.asp?BodyID=4083

http://www.insankaynaklari.com/CN/ContentBody.asp?BodyID=4010

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home