Çarşamba, Eylül 26, 2007

Mustafa Kemal ve Atatürk

Bireciyim. Tek adamın gücüne inanıyorum. Adam dediğime de bakmayın, mesele cinsiyet değil, hissiyet. Genel bir tabirle konuşuyorum. Tarihi değiştirenler hep "tek"ler olmuş, iyi ya da kötü anlamda. Kötü bile olsa kime ve neye göre tartışılır. Zamanında bize diş bileyen Churchill'in vasfına hayran olmamak elde değil. Yaşayan en büyük devlet adamının siz olduğunu söylüyorlar diyenlere, 'Ne o, İsmet Paşa'ya bir şey mi oldu yoksa?' diye cevap verdiği iddia edilen o cins adam. Boşverin, bizim konumuz bir başka cins adam; Mustafa Kemal Atatürk.

Aslında konumuz bir cins adam ve bir lider olmak üzere iki kişi. Mustafa Kemal ve Atatürk. Ve iddia ediyorum ki bu adamlardan birisini belki babamızdan bile daha çok tanısak da, diğeri hakkında çoğumuzun en ufak bir fikri bile yok. Sıyrılmaya çaba göstersem de bu çoğunluğa ben de dahilim. Duruma uyanmam biraz zaman aldı ama farkettim, onlar iki kişiler. Ve ben sadece birini, yani Atatürk'ü tanıyorum.

Elimde değil ki, bana sadece onu anlattılar kendimi bildim bileli. Yüce Türk Ulusu'nun kurtarıcısı, büyük önder Atatürk. Yunan'ı denize döktü, ilke ve inkılaplarla bir milletin kaderini değiştirdi. Az zamanda çok büyük işler başardı. Atatürk'e hayatımızı borçluyuz. Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. O olmasaydı... vesaire, vesaire.

Bu kadar. Gerisi temcit pilavı. Yahu bir Allah'ın kulu da çıkıp, bu adam bunları nasıl yaptı, kafayı yiyip iradeyi çizmeden nasıl başardı diye konuya girmedi. O yücedir, o büyüktür. Tamam ve tamam, onu anladık. Boşver şimdi Atatürk'ü, sen bana Mustafa Kemal'den bahset. Kendisine hayal görüyorsun diyenlere kulak asmayan o mavi gözlü asker adayı delikanlıdan bahset. Kırk küsür yaşına kadar yemediği kazık kalmayan, ama bütün bunlara rağmen köşeye çekilip pısmak yerine kükreyen sarı kurttan bahset. Bahset ki tokat yedikçe doğru yolda olduğumu anlayayım. Anlat ki yediğim her darbede daha da güçleneyim. Bana ilk cumhurbaşkanını anlatma, kurduğu devletin cumhurbaşkanı olan küçük Mustafa'yı anlat.

Bu ülkede herkes Atatürk olmalı diyenler, artık susun ve kendinize gelin. Mesele Atatürk değil, Mustafa Kemal olabilmekte. Azmi, zekayı, ihtirası kullanabilmekte. Yaptığı işin Atatürk'ü olmayı herkes ister ama kaç kişinin maçası Mustafa Kemal olmaya sıkar acaba?

1 Comments:

Blogger Erhan Ali Yilmaz said...

Yazdıklarına katılmamak elde değil . Ben bu bakış açısını gerçekten taze buldum. Yeni birşey söylüyor. Daha da önemlisi ilham verici bir konuyu ilham alarak yazan birisinin heyecanına ortak ediyor. Daha da önemlisi daha önce hiç bu manada bizi heyecanlandırmayan birisinin hikayesini heyecan verici kılıyor ki bu gerçekten de öyle bir hikaye.
Eline sağlık Can.

01 Ekim, 2007 04:29  

Yorum Gönder

<< Home