Salı, Eylül 11, 2007

Bitti!

Hiç olacak iş değil, hiç! Bir milat bu benim için, bir farklı devir. Çünküüü sigarayı bugün itibariyle bıraktım.

Hayatım boyunca yeşilaycı olmadım, olanlara da - niyeyse - gıcık oldum. Ama bugün sigarayı bıraktım.

Nereden çıktı derseniz, pat diye çıktı derim, pat diye. Ya o beni bırakacaktı ya da ben onu. Terkeden olmayı tercih ettim ve bitti.

Şimdi sinirlendiğimde, canım içki çektiğinde, işim çok olduğunda, yaratıcı yanım sivrildiğinde, derin sohbetlerde, heyecanla bir sonucu beklerken yapayalnız olacağım. Hiç alışık değilim, çünkü tam 25 yıldır içiyorum, bu kadar yıldır onunlaydım.

Ama bitti! Bıraktım, terkettim, bir daha asla ona dönmek istemiyorum.

Emin miyim?

Bilmiyorum!

15 Comments:

Blogger Nokta Çelik said...

Heyoo, geçmiş olsun ve de tebrikler:)

11 Eylül, 2007 18:42  
Blogger Tunç Balaban said...

Maksude Hanım siz çok yaşayın. Öksürük, sizinle ilgili olarak aklıma gelen şeylerden ilki sanırım. Artık sizi başka şeylerle anarım. Mesela boynunuzda sallanan cep telefonuyla :))

12 Eylül, 2007 10:55  
Blogger Başak Kanat said...

Sigarayı bırakmaya karar vermek kadar, bu kararlılığı sürdürmek de zor... Umarım başarılı olursunuz.

Ne diyeyim! Darısı başıma... :)

12 Eylül, 2007 11:41  
Blogger Vahide Tandelen said...

O zaman tavsiye:

- Size sigara ikram edenlere bıraktım demeyin, içmiyorum ya da kullanmıyorum deyin.
- İlk günler kolay geçecek ancak elbet damarlarınızın çekildiğini hissetmeye başlayacaksınız. O zaman sakın nasılsa kaç zamandır içmiyorum, bir tane içeyim, sonra içmem gibi bir yanılgıya kapılmayın.
- İnsanların sigaralarından fırtlar almayın.
- Sigarasız geçen her gün için kendinizi ödüllendirin.
- Sigarayla savaşı mümkünse bir gurur meselesi haline getirin.


İki kere denedim sigarayı bırakmayı. Olmadı. İki yıldır içmeyen bir arkadaşım var, hala bazen canının sigara istediğini söylüyor. Gözünü korkutmak gibi olmasın, ancak çok zor sigarayı bırakmak. ancak sizin başarabiliceğinize inanıyorum. Şimdiden tebrikler.

12 Eylül, 2007 12:50  
Blogger Tuğçe Özel said...

Bravo!

Helal olsun!

Darısı benim ve sigara tiryakilerinin başına :)

12 Eylül, 2007 13:08  
Blogger Hatice Üzgül said...

Bu yorum yazar tarafından silindi.

12 Eylül, 2007 14:07  
Blogger Hatice Üzgül said...

Bu yorum yazar tarafından silindi.

12 Eylül, 2007 14:07  
Blogger Hatice Üzgül said...

Bu yorum yazar tarafından silindi.

12 Eylül, 2007 14:07  
Blogger Hatice Üzgül said...

Bu yorum yazar tarafından silindi.

12 Eylül, 2007 14:07  
Blogger Hatice Üzgül said...

Bu yorum yazar tarafından silindi.

12 Eylül, 2007 14:07  
Blogger Hatice Üzgül said...

Ortak deftere yazmaya yazmaya yorum bırakmayı da unutmuşum:)

Bir yorum yazdım, 5 yorum eklendi. 4'ünü sileyim dedim, hepsini silindi!

Neyse... Diyeceğim o ki, ben neden sigarayı bırakılması gereken bir şeymiş gibi göremiyorum bilmiyorum!

Kötü kokuyor, sağlıksız, ayda ciddi bir gider derdi yaratıyor, ama ben hala onu seviyorum!

Tanrı beni korusun!

12 Eylül, 2007 14:27  
Blogger Maksude Kılınç said...

Destek verenlere teşekkür ederim. Aranızdan kayarken, size bir son kıyağım olsun.


Sigarayı deli gibi içip de bırakamayanlara özel notlar:
1. Bugün sanırım dört gün oldu. Ama günleri saymıyorum, sadece size bildirmek için hesapladım.
2. Eskiden sigarayı bırakma denemelerimde, sigara içtiğini bildiğim insanların, eğer o an sigara içmiyorlarsa, neden içmediklerini sorguluyordum; hadi hadi bir sigara yakın, zamanı niye boşa geçiriyorsunuz, diyordum içimden. Şimdi demiyorum. Tam tersine yanımda sigara içilmesinden hoşlanmadığımı farkettim.
3. Nikotin sakızı tavsiye etti doktorum. Günde sekiz taneye kadar yolu var dedi. Prospektüsünde ise oniki adet diyor. Ben her gün sadece üç adet çiğnedim. Fazlasına da ihtiyaç duymadım. Sanırım daha fazlasını da istemeyeceğim.
4. Ara ara bir boşluk hissediyorum, sanki bir şeyi eksik yapmışım gibi. Sonra farkediyorum eksikliğin ne olduğunu ve diyorum ki hobaaaa kes artık, ilişkin bitti, uzatma...
5. Artık tümüyle kurtulduğuma içgüdüsel olarak inanıyorum. Yoksa sigarayı aramıyorum sanmayın, arada delicesine istiyorum. Ama bilinçaltımı öylesine ikna etmişim ki bu işin sonsuza kadar bittiğini hissediyorum.
6. Benimle aynı anda arkadaşım Benan da sigarayı bıraktı. Sık sık birlikte olup sohbet eden, kağıt oynayan, yazı yazan, kitap karıştıran, kemeraltını altüst eden, kahve sapığı bu ikilinin sigarayı bırakma kararını birlikte alması ciddi bir umut veriyor çevreye. Bu nedenle yüksek yerden sürekli gaz alıyorum :)))
7. Ağustos sonunda sekiz günlük bir İtalya tatili yaptık. Sigara içmek için kahvelerin dışında oturmak gerekiyordu. Kuzeyden başlayıp güneye inen bir rota izlemiştik. Kuzeyde feci bir yağmur ve soğuk vardı, güneyde ise tam tersine inanılmaz bir sıcak. İşte biz bu soğukta, yağmurda ve aşırı sıcakta hep dışarıda üşüyerek, ıslanarak ya da pişerek oturup sigara uğruna itilip kakıldık. Çok bozulmuştum. Artık bu da bitti, özgürüm.
8. Yemekten sonra içilen sigaralar, her zaman en vazgeçemediğim sigaralar olmuştu. Bakmayın, diğerleri paso gevezeliktendi. Gerçek zevki hep yemek sonralarındaki sigaralardan aldım. Şimdi her yemek sonrası derin bir boşluğa düşüyorum. Gerçekten ciddi bir eksiklik var diyorum. Ama kime ne, ben kararlıyım.
9. Arada bir beni taciz ediyorlar, şişştt naber? diye... Her "devam ediyorum" deyişim bana haz veriyor. Sanırım en çok bunu söylemek mutlu ediyor beni. Yani inatçı ruhum ilk kez işe yaradı:)))

İşte bu kadar. Hani içinizde sigarayı durup dururken bırakmak isteyen olursa bu notların faydası olabilir diye bir ton laf ettim. Hani olur ya kenarda dursun işte...

Hatice'ye özel not:
Senin gibi düşünüp bırakanların en korkunçlu olanlar olduğu söyleniyor. Acayip bir tutkuyla içince insan, kaybının acısını herkese yaşatıyormuş. Aman ha dikkat, bu aralar sakın bırakma. İzin ver ben alışıp rahatlayayım sonra sana yardım ederim.

14 Eylül, 2007 12:41  
Blogger Erçin Sadıkoğlu said...

Bu yorum yazar tarafından silindi.

15 Eylül, 2007 18:36  
Blogger Erçin Sadıkoğlu said...

huzuru aşka tercih etmek mi acaba bu...
Hayatım boyunca içmedim, evet bir kere bile içmedim. İçmedin madem bilemezsin demeyin. Sonuçta hepimiz aşık olduk, oluyoruz.

Bırakabilenlerin şerefine bir kadeh kaldıralım bir ara diyorum o zaman ben sadece :)

Bu "bi' ara" ne zaman oluru da organizasyon müdüremiz Nokta hanıma bırakıyorum. Ortak Defter Sigarayı Bırakan Reklamcılar (huzuru aşka tercih edenler) Gecesi :)))

15 Eylül, 2007 18:39  
Blogger Serhat Bayram said...

Erçin Sadıkoğlu çok güzel bağlamış olayı. :))

Tebrik ederim Maksude Hocam. Sağlıklı bir yaşama, yenilen yemeklerden daha çok keyif almaya, meyvelerin tadını hissetmeye, süt içme isteğinin bile oluştuğu yeni günlere hoş geldiniz... :)

Bir ara bıraktığım zaman hissettiklerimden küçük paylaşımlardı.

Şu an ne durumdayım? Hiç sormayın. :)

Darısı başımıza.

22 Eylül, 2007 23:28  

Yorum Gönder

<< Home