Niçin bazı noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakılmalıdır ?
Şahin Tekgündüz, çeşitli alanlardaki dünya görüşü ve titizliği ile, sevdiğim, saydığım bir kişi. Titizliğinin belki de en güzel örneği, Türkçe için gösterdiği özen.
Şahin çok haklı olarak 'Haluk Mesci'yi örnek almayın sakın, o kurallara uymuyor, üstelik söz de dinlemiyor' dese bile, bazı noktalama işaretlerinden sonra niçin boşluk bırakılması gerektiğine inancımı, bu yazıyla açıklayacağım. (Derdim Şahin'i ikna etmek değil : Edemeyebilirim, edemem. Onun da doğru bulduğu geçerli kuralları birilerinin çıkıp değiştireceğine de inanmıyorum. Ama, genç arkadaşlara 'kurallara uyun' derken, kendim niçin bazı kuralları çiğnediğimi açıklama hakkım olduğunu düşünüyorum.)
Nokta, kısa, kesin bir bitiş.
Bitirdiği cümleye, o cümlenin son sözcüğüne, işte bu kısa ve kesin bitiş ruhuyla cup diye yapışmalı. Yapıştırılıyor da.
Virgül, nokta gibi kesin bir bitiriş tanımlamıyor, ama bir bakıma onun gibi : Geçici olarak biten yani bir sonraki cümleye kadar aralık verilen cümlenin sonunda. Bu nedenle, nokta gibi, sonuna gelidği cümlenin son sözcüğüne yapışıyor.
Oysa soru işareti, aynen soru durumunda ayrı yazdığımız mi, mı, mu ve çekimleri gibi, cümlenin sonunda, o ayrılmayı gerektiren sesi hissettirecek veya işaretleyecek biçimde, ayrı yazılmalı.
Değil mi ? Şahin ?
(Bitişik yazdığımızda, Şahin? gibi örneğin, hem o soru sesi ve biçimi ortaya çıkmıyor, hem sakil bir tipografik bütün oluşuyor. ? imi Şahin sözcüğünün ayrılmaz bir parçası gibi duruyor. Şahin’in babası ona ‘Şahin?’ adını verseydi ne olurduysa o olmuş gibi oluyor.)
Ünlem için benzeri bir durum var ki, artık uzun uzadıya yazmayayım !
En can alıcı bölümü ifade etmeye çalıştım, noktalı virgül ve iki nokta üst üsteyi çıkarmanız zor değil sanırım.
İşte böyle ! Anlatabildim mi acaba ?
Şahin çok haklı olarak 'Haluk Mesci'yi örnek almayın sakın, o kurallara uymuyor, üstelik söz de dinlemiyor' dese bile, bazı noktalama işaretlerinden sonra niçin boşluk bırakılması gerektiğine inancımı, bu yazıyla açıklayacağım. (Derdim Şahin'i ikna etmek değil : Edemeyebilirim, edemem. Onun da doğru bulduğu geçerli kuralları birilerinin çıkıp değiştireceğine de inanmıyorum. Ama, genç arkadaşlara 'kurallara uyun' derken, kendim niçin bazı kuralları çiğnediğimi açıklama hakkım olduğunu düşünüyorum.)
Nokta, kısa, kesin bir bitiş.
Bitirdiği cümleye, o cümlenin son sözcüğüne, işte bu kısa ve kesin bitiş ruhuyla cup diye yapışmalı. Yapıştırılıyor da.
Virgül, nokta gibi kesin bir bitiriş tanımlamıyor, ama bir bakıma onun gibi : Geçici olarak biten yani bir sonraki cümleye kadar aralık verilen cümlenin sonunda. Bu nedenle, nokta gibi, sonuna gelidği cümlenin son sözcüğüne yapışıyor.
Oysa soru işareti, aynen soru durumunda ayrı yazdığımız mi, mı, mu ve çekimleri gibi, cümlenin sonunda, o ayrılmayı gerektiren sesi hissettirecek veya işaretleyecek biçimde, ayrı yazılmalı.
Değil mi ? Şahin ?
(Bitişik yazdığımızda, Şahin? gibi örneğin, hem o soru sesi ve biçimi ortaya çıkmıyor, hem sakil bir tipografik bütün oluşuyor. ? imi Şahin sözcüğünün ayrılmaz bir parçası gibi duruyor. Şahin’in babası ona ‘Şahin?’ adını verseydi ne olurduysa o olmuş gibi oluyor.)
Ünlem için benzeri bir durum var ki, artık uzun uzadıya yazmayayım !
En can alıcı bölümü ifade etmeye çalıştım, noktalı virgül ve iki nokta üst üsteyi çıkarmanız zor değil sanırım.
İşte böyle ! Anlatabildim mi acaba ?
2 Comments:
Sanırım ben öğrendiğim kuralların doğruluğuna inanıyorum.
Noktalama, öncesindeki tümcenin ya da ifadenin devamıdır, onu tanımlar ve onunla birleşir. İki ifadenin ortasında, nereye ait olduğunu bilmeden duramaz. Çünkü noktalama da bir anlam ifadesidir ve bu anlamda önemli bir işe yarar.
Peki...
Bir soru?
Noktalama işaretleri niye sözcüğün sonuna bitişik halde konuyor?
Sadece ünlem ve soru işarti için değil, hepsi için soruyorum bu soruyu...
Neden sadece o kelimenin oluyor o işaret?
Noktaysa, cümlenin noktası değil midir?
Neden sadece son sözcüğe bağlanır?
Belki de bütün noktalama işaretlerinden önce boşluk bırakılmalıdır.
Ne dersiniz?
Yorum Gönder
<< Home