Denizanası mı ?? Niye ki ?
Bir süredir yarı ölü duran bir blogum vardı. 'Post-modern lügat : Blügat' diye bir şey. Güzel bir şey oldu, ODTÜ'lü dostum Derya Tanyel'in gazı ve emeğiyle canlandı blog. Belki görmek istersiniz diye buraya adresi koyayım :
http://veveyayani.blogspot.com
Ve oraya son koyduğum yazıyı sizlerle buradan paylaşayım :
Sahillerimizde denizanası çoğalmış ya, gazetelerde bir alay haber var. Birden takıldım : Niye denizanası demiş kim dediyse ? Niye ana daha doğrusu... Bence yanlış bir yakıştırma. Madem insanları dalıyorlar filan, bence bunlara denizmagandası demek gerek.
Evet, evet, iyi oldu bu. Denizmagandası ! [Denize giren başka magandalarla karışır mı derseniz, bilmem, o zaman düşünürüz.]
http://veveyayani.blogspot.com
Ve oraya son koyduğum yazıyı sizlerle buradan paylaşayım :
Sahillerimizde denizanası çoğalmış ya, gazetelerde bir alay haber var. Birden takıldım : Niye denizanası demiş kim dediyse ? Niye ana daha doğrusu... Bence yanlış bir yakıştırma. Madem insanları dalıyorlar filan, bence bunlara denizmagandası demek gerek.
Evet, evet, iyi oldu bu. Denizmagandası ! [Denize giren başka magandalarla karışır mı derseniz, bilmem, o zaman düşünürüz.]
4 Comments:
Çok tehlikeliler ama uzaktan baktığımızda bu kadar estetik süzülen çok nadir yaratık vardır.
Hiç rastlamadım ama yapışma durumunda limon gerçekten çözüm müdür?
Ne kadar zarar verici olsa da denizmagandası o tatlı süzülmelere pek uymadı. Denizdalamacısı ya da denizısırganı çok mu garip olur?
Amonyaklı su ile silmek gerek. Ancak yaraya dokunmamak, ovuşturmamak ve kaşımamak gerekiyor. Yoksa zehir yayılabilir.
Zehirli olmayan bazı türleri savunma amacıyla ışık saçtıklarından biz bunlara -çocukluğumun Ayvalık'ında- "deniz lambası" derdik.
Yorum Gönder
<< Home