Perşembe, Temmuz 27, 2006

Masters of the Agency albümünü dinlediniz mi?

Reklam ajanslarından sadece “reklam fikirleri” çıkmadığını gösteren bir gelişme oldu geçen haftalarda. Madison Avenue’dan bir “albüm” de çıktı. Üstelik bu ne bir kreatif direktörün amatör müzik kayıtları ne de bir art direktörün “indie” konser kayıtlarıydı. Amatör olarak dj’lik yapan bir çırağın karışık albümü de değildi veya “müşteri temsilcilerinin seçimi” isimli bir “mix tape”...

Masters of the Agency, bir ajansın takım halinde ürettiği müzikler yapıyor. Daha çok kalem sesleri var bu albümde, değişik klavye sesleri, bilgisayar ekranlarının tıngırtıları, müşteri temsilcilerinin vokalleri, ayakkabılardan çıkan sesler, kağıt hışırtıları ile süslenmiş seslerin bir araya gelerek oluşturduğu kayıtlar var.

Rick Bolero – Reklam Yazarı
“Bir gün takım olarak sessizce oturduğumuzu fark ettim. Akşam sakinliği yaşadığımız bir vakitti. Masadaki kalemlerden birini elime alarak masaya vurup ritm tutmaya başladım. Bundan sonra her şey kendi kendine oldu adeta..”

Andie Glazer – Art Direktör
“Bu sessiz güne renk katan Rick’in kalem ritmlerine, ekranımda parmaklarımın ucuyla tuttuğum ritm de katıldı. Bir yandan da döşemede ayağımla çıkardığım kros sesleri eklendi. Orkestra kurmayı o sırada düşündük. Her şey kendiliğinden ortaya çıktı.”

Kate Olson – Müşteri Temsilcisi
“Çocukların içerde ritm tuttuğunu görünce ben de ayakkabımın topuğu ve mırıldanmalarım ile onlara katıldım.”

Murphy McAllan – Prodüktör
“Müthiş bir şey yakalamış olduğumuzu düşündüm o sırada. Kağıtları buruşturarak çeşitli enstrümanlar oluşturmaya başladık. Sound’umuzu bulmuştuk. Her şeyin üzerine hafif bir vokal ile de tamamladık. Sonra birbirimize baktık ve haydi stüdyoya girelim dedik.”

Daniel Esposito – Kreatif Direktör
“Masters of the Agency olsun sizin adınız dedim. Eski sevgililerimden birinin kayıt stüdyosu vardı. Çocukların ürettiği müziğe biraz da bilgisayar desteği yaptık. Sonrasında, işte önünüzdeki bu albüm ortaya çıktı. Çocuklarımla gurur duyuyorum.”

Masters of the Agency, müzik dünyasında belki büyük bir hit olmayacak ama reklamcılar arasında “çalışma müziği” olarak uzun süre kullanılacak gibi görünüyor. Bu proje sayesinde bir prodüktörün dikkatini çeken Kate ise önümüzdeki ay profesyonel olarak vokalistlik yapmaya başlayacak. Masters of the Agency, ikinci albüm çalışmalarına Vancouver’daki bir stüdyoda devam ediyor. Grup elemanları, geçtiğimiz ay aralarına reklam yazarı çırağı gitarist Georgia Wilson’ı da kattı. Büyük fikirlerin ne zaman çıkacağını bilemeyiz. Bazen zorlu bir günün sonunda parmaklarımızla masaya tıklarken bile çıkabilir.

İlk albümün fikir babası Rick Bolero, ikinci albümleri için üzerinde çalıştıkları fikirler hakkında bilgi veriyor:

Rick Bolero – Reklam Yazarı
“Albümümüze gösterilen ilgi çok hoşumuza gitti. Yeni albüm fikirleri üzerinde düşünmeye başladık. Geçtiğimiz gün, ofisin lavabosundaydım. Sifondan gelen ses ile musluktan akan suyun sesi beni hiç bu kadar etkilememişti.....”

(Uyduruk'tan çeviri: Murat Kaya)

4 Comments:

Blogger Bülent Şentay said...

Eğer Ortak Defter olarak bu tarz bir albüm yapmamız söz konusu olursa, ben çok iyi mouse çıkırdattığımı şimdiden belirtmek isterim :)

28 Temmuz, 2006 11:19  
Blogger Haluk Mesci said...

Usul hakkında bir sorum var :
Bu gibi durumlarda, yani bilgi nakleden yazılarda, söz konusu olayın veya olayların bizzat içinde değilsek; birinci elden tanıklık etmediysek, dı-lı geçmiş zaman yerine mış-lı geçmiş zaman kullanmamız daha doğru değil mi ?

Savunma olarak 'Dünyanın bir yerinde bir şey olduysa ve Internet vb sayesinde biz de anında haber aldıysak örneğin e-posta nedeniyle saniyesine bilgisayarımızda belirdiyse, ne kadar işin içinde olduğumuzu, her şeyden haberdar bulunduğumuzu göstermek bakımından dı-lı geçmiş zaman kullanıyoruz...' denir belki.

Acaba öyle mi ?

28 Temmuz, 2006 14:43  
Blogger Hatice Üzgül said...

Bu albümü çok merak ettim. Acaba sadece ritim parçalarından oluşan bir yapım mı yoksa, reklam dünyasında yaşananları müzikle akıllara resmeden daha anlamlı sanatsal bir çalışma mı?

Eğer öyle ise daha ilginç olurdu benim için:)Mesela kasedin A1 parçası, "Fikir bulma anı!"
A2 "Kreatif Direktör İğrenç Dedi"
A3 "Müşteri Bütçeyi Kısıtladı"
A4 "Ödül Anı"
A5 "Benim Canım Sektörüm!
...

28 Temmuz, 2006 16:57  
Blogger Murat Kaya said...

Bülent Abi sonraki albümde mouse çıkırdatmak ister misiniz?:)

Di'li geçmiş zaman ve miş'li geçmiş zaman konusunda haklısınız Haluk Abi. Burada yapmak istediğim, hikayeyi "televizyon dili" ile anlatmaktı. O yüzden girişte di'li geçmiş zaman kullanıp sonra şimdiki zamana döndüm.

Ara bölümler de bir nevî "testimonial" havasında oldu. (sanıyorum)

Sevgili Hatice Üzgül, şarkı isimlerinden bahsetmediler bana fakat Esposito ile iyi anlaştıklarına bakılırsa... Baksana, iş-güç yok herhalde ajansta, çocukları ta Vancouver'a göndermiş kayıt için.:)

29 Temmuz, 2006 02:26  

Yorum Gönder

<< Home