Soruyu sevgili Kağan kadar net sormamıştım ama aşağıda görüleceği üzere, hemen hemen onun sorduğu soruyla "aynı kapıya çıkan" şeyler yazmıştım:
Perşembe, Haziran 09, 2005
Bu köşe paylaşma köşesi...
6-0'lık Kazakistan galibiyeti ne ifade ediyor? Mrs. Robinson'un ölümü orta yaşlarını ufak ufak geride bırakmakta olanlar için neden fazlasıyla üzücü bir haberdir? Kemal Sezer'in Ersin Salman biyografisini okuyan var mı? Babylon'daki Akordeon Günleri'nde 10 Haziran cuma günü (yarın) sahne alacak olan Finlandiyalı Kimmo Pohjonen'in sadece ellerini değil ayaklarını da kullanması meraka değer mi? Çalıştığımız ajansta, güvenlik nedeniyle bile olsa, sürekli olarak bizi gözleyen bir kamera sisteminin var olması yaratıcılığmızı ne derece etkiler? Akşam gazetesi köşe yazarı Güler Kömürcü'nün Sedat Peker'e telefonda aşk ilan etmesiyle ilgili kayıtların Milliyet'te manşet olması etik olarak doğru mudur? OTC ilaç reklamları serbest bırakılmalı mıdır? Kristal Elma'yı yine Okan Bayülgen'e sundurmak doğru bir karar mıdır? Bu yaz nerede tatil yapmalı? Ekonomi söylendiği gibi büyüyor mu? Ajda Pekkan gerçekten İstanbul'un yaşayan en eski anıtı mıdır? Şahan, Garanti Bankası ve Ritmix reklam filmlerinde niçin bu kadar çok bağırıp çağırmaktadır? Serdar Erener, NTV'de yayınlanan "Herkes Bunu Konuşuyor?" da söylediği gibi, "işsiz" bir reklamcı mıdır? Bunca yıllık şehir hatları nasıl oldu da İDO'ya geçti ve vapurlar neden eskiye oranla daha kirli? Erçin Sadıkoğlu'nun yazdığı gibi, vefat ilanları neden yıllardır en küçük bir değişiklik göstermiyor? Deep Purple'ın 23 Temmuz'da bir kez daha İstanbul'a gelmesi iyi bir haber midir? Ali Atıf Bir'in geçenlerde yaptığı ikinci evliliği Ortak Defter olarak kutlamamız gerekmez miydi?
Amacım malumatfuruşluk yapmak değil. Sadece, son birkaç günlük gündemden ilk anda aklıma geliverenler bunlar. Ortak Defter "Meslek odası" olmanın yanı sıra "Dertleşme köşesi", "Paylaşma masası" ve "Soru ambarı" ise bütün bunları ve bunlara benzer her şeyi konuşabilmeli değil miyiz? Hayat böylesine devinirken Ortak Defter üzerine ölü toprağı serpilmişçesine sessiz kalıyorsa hepimiz ayıp ediyoruz!
posted by Bülent Şentay at 11:13 AM 0 comments
Perşembe, Haziran 09, 2005
Bu köşe paylaşma köşesi...
6-0'lık Kazakistan galibiyeti ne ifade ediyor? Mrs. Robinson'un ölümü orta yaşlarını ufak ufak geride bırakmakta olanlar için neden fazlasıyla üzücü bir haberdir? Kemal Sezer'in Ersin Salman biyografisini okuyan var mı? Babylon'daki Akordeon Günleri'nde 10 Haziran cuma günü (yarın) sahne alacak olan Finlandiyalı Kimmo Pohjonen'in sadece ellerini değil ayaklarını da kullanması meraka değer mi? Çalıştığımız ajansta, güvenlik nedeniyle bile olsa, sürekli olarak bizi gözleyen bir kamera sisteminin var olması yaratıcılığmızı ne derece etkiler? Akşam gazetesi köşe yazarı Güler Kömürcü'nün Sedat Peker'e telefonda aşk ilan etmesiyle ilgili kayıtların Milliyet'te manşet olması etik olarak doğru mudur? OTC ilaç reklamları serbest bırakılmalı mıdır? Kristal Elma'yı yine Okan Bayülgen'e sundurmak doğru bir karar mıdır? Bu yaz nerede tatil yapmalı? Ekonomi söylendiği gibi büyüyor mu? Ajda Pekkan gerçekten İstanbul'un yaşayan en eski anıtı mıdır? Şahan, Garanti Bankası ve Ritmix reklam filmlerinde niçin bu kadar çok bağırıp çağırmaktadır? Serdar Erener, NTV'de yayınlanan "Herkes Bunu Konuşuyor?" da söylediği gibi, "işsiz" bir reklamcı mıdır? Bunca yıllık şehir hatları nasıl oldu da İDO'ya geçti ve vapurlar neden eskiye oranla daha kirli? Erçin Sadıkoğlu'nun yazdığı gibi, vefat ilanları neden yıllardır en küçük bir değişiklik göstermiyor? Deep Purple'ın 23 Temmuz'da bir kez daha İstanbul'a gelmesi iyi bir haber midir? Ali Atıf Bir'in geçenlerde yaptığı ikinci evliliği Ortak Defter olarak kutlamamız gerekmez miydi?
Amacım malumatfuruşluk yapmak değil. Sadece, son birkaç günlük gündemden ilk anda aklıma geliverenler bunlar. Ortak Defter "Meslek odası" olmanın yanı sıra "Dertleşme köşesi", "Paylaşma masası" ve "Soru ambarı" ise bütün bunları ve bunlara benzer her şeyi konuşabilmeli değil miyiz? Hayat böylesine devinirken Ortak Defter üzerine ölü toprağı serpilmişçesine sessiz kalıyorsa hepimiz ayıp ediyoruz!
posted by Bülent Şentay at 11:13 AM 0 comments
1 Comments:
Bu not aslında Kağan İşmen'in "Bir Soru"suna eklenmiş bir yorumdu. Ne var ki, bendeniz fazlasıyla teknoloji özürlü olduğum için ortalığı çorbaya çevirdim. Özür diler, düzeltirim. (Umarım bu kez de başka bir ha(l)t karıştırmamışımdır!)
Yorum Gönder
<< Home