Pazartesi, Haziran 11, 2007

Sizin hastaneniz var mı?

Dün evdeyim, uykumu bir güzel almışım, hava misssss... Aldım elime kitabımı oturdum köşeme, kahvemi de yaptım, benden mutlusu yok.

:)

İçeriden televizyon sesi geliyor. Bir dizi olduğu ilk sözlerden belli zaten. Neyse aldırmıyorum, benim keyfim yerinde... Tam kitabın en güzel yerinde şöyle bir replik duyuyorum:

a: 'Ne oldu, neredesiniz?'
b: 'Bizim hastanedeyiz!'

Ambulans sesleri, inlemeler, bağırışlar, çığlıklar, feryatlar...

:(

Aldırmak istemiyorum duruma, okumaya devam...

2 saat geçiyor aradan. Bu sefer başka bir dizi başlıyor. Müziğinden belli kasvet söz konusu, 110 dk. eziyet...

Ben yine kitabıma gömülmüşüm. Şöyle bir replik daha duyuyorum!

a: 'Ne oldu, neredesiniz?'
b: 'Bizim hastanedeyiz!'

:) :(

(Anlamıyorum, birisi ölmek üzereyken illa sizin hastaneye mi götürürsünüz ya da her dizinin hastanesi mi var?)

Bıraktım kitabımı köşeye, okuma mabedimden çıkıp salona doğru yürüdüm. Baktım, televizyon kendi kendine çalışıyor. Anneme seslendim, ses bahçeden geliyor...

'Efendim?'
'Sen izlemiyor musun televizyonu?'
'Hayır kızım ben gazete okuyorum!!!!!'
'Anneeee senin bana kastın mı varrrrrrr!!!'

Herkesin bir hastanesi olduğu dizileri kapatıp, kitabıma tekrar gömülüyorum...

Şimdi burada üç önemli nokta var.

1-Küresel ısınmaya bizim evin de katkısı var.
2-Annemin bana kastı var.
3-Her dizide birilerinin hastanesi var.

-SON-

2 Comments:

Blogger Maksude Kılınç said...

Tuğçe çok güldüm. Aynı hikaye, bizimkilerde de yaşanır hep. Üstelik iki ayrı odada, televizyon kendi kendine çalışır, annem yine bahçede çiçeklerle uğraşır, babam ise bulmaca çözer. Ama televizyonlar çalışır durur. Eğer onlara uğramışsam ilk işim ikisini de kapatmaktır :))

Dolayısıyla;

• Evet bizimkiler de ısınmaya katkı koyuyor.
• Bana değil, kendi ceplerine kastları var.
• Eveeeeeeet, sanırım her dizinin hastanesi, bakkalı, çakkalı, kafesi falan var. E para ödüyorlar dizi çekilsin diye. Olsun artık o kadar.

Sana tavsiyem dizi saatlerinde şalteri indir:))

12 Haziran, 2007 10:56  
Blogger Tuğçe Özel said...

Demek sadece bizim evin halleri değilmiş yaşadıklarım :)

Tavsiyeye kesinlikle uyacağım, en iyisi şalterleri indirmek ama mahallenin ana trafosunu bulmak lazım!

:):)

12 Haziran, 2007 23:12  

Yorum Gönder

<< Home