Neden AK Parti?
Bugün aklıma takılan soru bu.
Cumhuriyet Halk Partisi için CHP, Doğru Yol Partisi için DYP, Anavatan Partisi için ANAP, Demokratik Sol Parti için DSP diyoruz.
Peki neden Adalet ve Kalkınma Partisi için çoğu yerde AKP yerine AK Parti deniyor?
Recep Tayyip Erdoğan da konuşmalarında sürekli AK Parti diyor.
Acaba bu da bir çeşit gizli reklam mıdır?
Bilinçaltımıza yönelik yapılan bir girişim midir?
Ne dersiniz?
5 Comments:
Adalet ve Kalkınma Partisi kurulduğundan bu yana hep aklımda...
Temiz, pak, dürüst, namuslu, şeffaf, şerefli, bakire bir gelin gibi süzülüyor AK Parti!
Halkımızda "AK" kelimesinin anlamı da çok değerli.
Hem adaletli olacaksın; sezarın hakkını sezara vereceksin, hem de milleti kalkındıracaksın. Üstüne bir de "AK" olacaksın! Vay be...
Bundan 12 yıl önceydi. Akşam haberleri izliyordum. Teyzem banyodan çıkmış, kafasında havluyla salona girdi. O sırada Tayyip Erdoğan'ın bir miting konuşması evi çınlattı. "Kadının saçının teli gözükmesi caiz değildir. Günahtır, utanın. Ruj sürüp, sürme çekip dolaşmayın. Yukarda Allah var, sırat köprüsünden geçemeyeceksiniz…"
Teyzem kafasındaki havluyu çıkardı, cama doğru yöneldi. Tayyip Erdoğan'a da saymaktan geri kalmıyordu. Tam camı açmıştı ki birisi; "İyi akşamlar, efendim" dedi. Hiç istifini bozmadan "Size de iyi akşamlar, efendim" dedi teyzem. Ben "Bu sesi tanıyorum" diyerek pencereye yaklaştım. Hiç göremediğim karanlık bir kadının yanında duran ince bıyıklı, zayıf, konumunun bilincinde İstanbul Belediye Başkanı'mızı karşımda buldum. Baktım, baktım, baktım. O da bana baktı. Milletin vekili olan ama asli görevi "üst komşumuz" olan vatandaşa ziyarete gelmişti.
Teyzem, gülerek camı kapattı. Asıl şoku o zaman yaşadım! Biraz önce televizyonda küfrettiğin o adam sana "İyi akşamlar" dedi diye, bütün düşüncelerini formatlamıştı.
Gece bir hata yapıp, bizim kapımızı çaldı. Açtım… Karısıyla birlikte belediyemizden memnun olup olmadığımızı sordular. Baktım, baktım, baktım… O da bana baktı. Annemler kapıya çoktan gelmişlerdi.
Gözünün içine bakarak, "Hayır" dedim. "Hem de hiçbir zaman memnun olmayacağım; ne senden ne de senin gibilerden."
Adam bana güldü, pişkinliğe bakar mısınız? Ardından da gazı verdi; "Büyüyünce sen çok iyi yerlerde olacaksın, belli." Gözlerim nasıl büyüdüyse annem araya girdi. Vedalaşıp, gittiler.
Şimdi sorarım size; annem de ve teyzem de bankacı ve Atatürkçü birer vatandaş. Müşterilerine bile yeri gelince tavrını koyan dağ gibi kadınlar, adamın karşısında renk vermedi. Neden? Nedeni belli, alışmışlar pişkinliğe yapacak bir şey yok diyerek, olayın içinde olmak istemiyorlar. Haklılar belki de…
Ben hakaret ettim; adam hem kendini, hem de beni "AK"ladı. Gitti…
Sevgili Başak Hanım; neden olmasın demek istiyorum. Ingilizlerin ünlü bir lafı vardır: Why not. Tam bu durumu anlatıyor...
Her şey bilinçaltına değil mi zaten. Bilinçüstünde ne kaldı ki.
Konuya gelecek olursam; bence bu düpedüz, apaçık, aleni bir iletişim faaliyeti. AKP demek varken, neden AK Parti densin ki.
Başak'cığım, doğru "okumuşsun". Adalet ve kalkınma kelimelerini, sırf parti "AK Parti" olarak yerleşsin diye seçtiklerine eminim. Bir - iki yıl kadar önce bu konuda bir haber okumuştum. Milletvekili ya da parti üyelerinin otomobil plakalarından bahsediliyordu. İçinde AKP olan plakalar çok tercih ediliyormuş. Ama parti yönetimi, partilerinin AKP değil, AK Parti olarak zihinlere yerleşmesini istediğinden, milletvekillerine bu yönde uyarılarda bulunmuşlar.
Anavatan Partisi iktidara geldiğinde sokaklardaki parkeler ve tüm telefon kulübeleri altıgen olmuştu. Telefon kulübeleri sarıydı, parkeler turuncu... Bal peteği ve çağrışımları. AKP kuruldu€unda bir kampanya başlattılar. Medyanın kendilerine özellikle AK Parti demesini istediler. Belki verdikleri kredilerde bile bunu şart koşmuşlardır kim bilir? Bunu yerleştirmek için çok çalıştı AKP. Şimdi çok küçük bir kesim bilinçli olarak AKP diyor, çoğunluk AK Parti. Ama her 8-10 senede bir bu ülkede rüzgar tersten esmeye başlar. Hayırlısı...
Biraz komplo teorisi gibi olacak ama, 'AK Parti' belki de 'HAK Parti' için bir tür koddur !
Yorum Gönder
<< Home