Cuma, Mayıs 06, 2005

Yaratıcılık Yönetimi

Vicari diye biri, yaratıcılığı şöyle tanımlamış: “Organizasyonun/kurumun tamamının içinde bulunduğu koşulların sonucu.”

Yani, bireysel yaratıcılıkla kısıtlı değil.
Bireysel yaratıcılıkların toplamı değil.
Sinerjiyi öven, bütünü kapsayan bir sonuç.

Binnig diye birinin tanımı da şöyle: “Bir sistemin evrilebilme yeteneği”

Mediacat'te Uğurcan Ataoğlu'nun yaratıcılık yönetimiyle ilgili açıklamaları vardı. Son derece doğru ve güzel şeyler söylemiş. Mutlaka okuyun.

Araştırmalar, sürekli yenilik yapan ve kurumsal yaratıcılığı yüksek olan organizasyonlarda, bireysel yaratıcılığın da arttığını; aksi durumlarda azaldığını gösteriyor.

Yaratıcılık yönetimi, kurumsal anlamda “evrilebilme, yeniliğe açık olma, hiyerarşik yapıları kırabilme, uygun ortam ve fırsatları sunma, ödüllendirme ve benzeri gibi” birçok kavramı içeriyor. Bana göre, yaratıcılık “yöneticiler” eliyle değil, liderler eliyle yönetilebilir. Çünkü yönetici varolan sistemin bekçisidir. Lider, Yusuf Has Hacip’in 1000 yıl önce yazdığı gibi, insanların enerji ve fikirlerini serbest bırakan, psikolojiye hakim, bağımsız bir kişilik sahibi, canlı ve sabırsız, kazanma isteği yaratan, güven aramayan, tepenin öbür yanını sisli havada bile görebilen, ordusunun başında savaşan kişidir.

Sanat, ustalarıyla sanattır. Ancak ustalık; “ben biliyorum” demek değil, “en hakir görülen bir kişiden bile öğreneceğim çok şey var” demeyi lafta bırakmayıp yaşama geçirmektir. Böyle ustalar, aynı zamanda liderlik özelliklerine de sahiptirler.

Türkiye’de tek gerçek pazarlama araçları “yaratıcılık” olan reklam ajanslarının büyük bir çoğunluğunun, oturup bu “yaratıcılık yönetimi” meselesini ciddiye alıp, dönüp kendilerine şöyle bir bakmaları gerekiyor. Yaratıcılar işletmenizdeki işçi sınıfı mı? Yoksa sizi de parlatacak yıldızlar mı?

Geminin motorları arızalanmış, bir de su almaya başlamış. Kaptan ve tayfalar çaresizlik içinde... Derken geminin bağlı bulunduğu şirket yönetimi, gemiye yeni bir kaptan ve ekip yollamış. Bu yeni kaptan ve ekip, büyük bir heyecanla gemiyi kurtarmaya girişmişler. Başarmışlar da... Ama geminin ROTASI yanlışmış aslında. Bunu fark edememişler...

1 Comments:

Blogger Haluk Mesci said...

Emrah, eline kafana sağlık yav. Devam...

06 Mayıs, 2005 15:07  

Yorum Gönder

<< Home