Salı, Mayıs 03, 2005

Düzgün yazmak mı? Reklam yazarı olmak mı?


Dün akşam bir arkadaşım aradı, konuştuk.
Anlamın anlamsızlığı üzerine...
Sıkılmış biraz anladım...
Zaten hepimizin zaman zaman böyle anları oluyor.
"Ne için çalışıyorum"u sorguladığımız anlar...
"Kendimi neden bu kadar hırpalıyorum"a cevap bulamadığımız anlar...
Arkadaşım bir reklam yazarı...
Benim gibi...
Sizin gibi...
Söyledikleri bir ayrımı yapmamda çok yardımcı oldu.
Başarılı ve isim yapmış bir reklamcıyla, çok yetenekli olmasına rağmen bir türlü yırtamamış reklamcı arasındaki en belirgin farkı anlamamda yardımcı oldu...
Hayır...
Yanıt tembellik değil.
Şans da değil...
Bazen detaylara çok takılıyoruz...
Öyle ki bütünü görememeye başlıyoruz.
İşte o bütünü görebilenler başarılı oluyorlar.
Noktasına, virgülüne, anlatım bozukluğuna, çizgisine çok takılmayıp, bütününün doğru olup olmadığına daha fazla kafa yoranlar...
Işığına, sesine, elin güzelliğine, saçın rengine takılmayanlar...
Takılsalar da onları dünyanın merkezine koymayıp, ufak detaylar olarak görerek, nasılsa hallolur diyenler...
Başarılı olanlar bunlar.
Peki diğerleri ne yapıyor?
"Aman efendim bu cümlenin sonunda noktalama işareti olmaz mıymış, yok efendim bu sözcük böyle yazılmaz mıymış" diye kendilerini paralıyorlar.
Düzgün cümleler yazıyorlar.
Bir süre sonra en fazla odaklandıkları şey bu oluyor.
Düzgün cümleler kurmak...
Ayrıntılarda boğulup, ne iş yaptıklarını unutuyorlar...
Elbette önemsiz şeyler değil bunlar...
Ama sadece ayrıntılar!
Evet, ayrıntılar önemlidir, ama onları hayatımızın başköşesine oturtursak, etrafımızı göremez hale geliriz...
Düşünsenize, gerçekten bir reklam yazarında aranan en önemli nitelik bu olsaydı; iki kelimeyi bir araya getirip, iyi cümleler kurabilen herkes reklam yazarı olabilirdi...
Konuya genel olarak reklamcı diye girdim, reklam yazarında kaldım...
Ama istediğiniz işe uyarlayın siz...
Hepsi için sonuç aynı:
Başarılı olmak için vizyon gerekiyor...
Vizyonu geniş olanlar, başarılı oluyor.

3 Comments:

Blogger Tayfun Kısacık said...

Detayı görmeyen bütünü -tam olarak- görebilir mi? Sanırım sen bakmaktan bahsediyorsun. Bense görmekten yanayım. Nurullah Ataç "Görmek ve Bakmak". Detay nakıştır. Usta eller iyi fikrin içine başka güzellikler nakşederek bu iyi fikirleri daha da ötelere taşıyarak tadından yenmez bir hale getirebilir. Buna da "execution" diyorlar. İnanılmaz bir keyif alırsınız o işlerden. Hatta siz yaptıysanız alır ve çeyizinize koyarsınız. Ben sadece başlık ya da metinden değil tasarımdan da bahsediyorum yanlış anlaşılmasın.

Türkceyi doğru kullanmak gerek diye bağrınırken bu dediklerin karşısında susmam, susamam. Nokta da onemlidir, virgul de. "Başlığın ortasında olabilir ama sonunda noktalama kullanmıyoruz abi biz, dengeyi bozuyor" durumu olsa olsa tarz yaratma çabasıdır. Bu arada bu çok spesifik bir örnek oldu. Ama noktalama kullanmayacaksan hiç kullanmazsın. Başlığında virgül kullanıyorsan, sonunda noktayı çakarsın. Nokta!

04 Mayıs, 2005 14:48  
Blogger Başak Kanat said...

Zaten ben bu detayların önemsiz olduğunu söylemedim ki...
Sadece "işin bütünü bu detaylardan ibaret değil" dedim.
Detaylara takılıp, bütünü göremeyenlerden bahsettim.
Yapılan bir işe söz söyleyenlerden değil, işi yaparken sadece düzgün cümleler kurmaya çalışıp, işin tamamının doğru olup olmadığını göremeyenlerden...
Elbette detaylar önemlidir...
Elbette Türkçe'yi korumalıyız...
Ama işimizin bundan ibaret olmadığını unutmadan...

04 Mayıs, 2005 16:24  
Blogger Haluk Mesci said...

'God is in the details' von Mies'in malı olmaktan çıkalı o kadar çok olmuş ki, 'Devil is...' çarpıtması bile dolaşıma ne zaman girdi bilinmez...

Başak Kanat'ın yazısını, hep, 'bütünü görmemek, sadece ayrıntılarda takılmak iyi değil' gibi okudum ben. Yani ağaçlara bakmaktan ormanı kaçırmamak yanlısı olarak. 'Ayrıntının önemi yok' diye değil yani.

Ayrıntıları ya da süsü, püsü, nakışı yerinde de olsa, genel fikri kötü olan işler görmüyor muyuz hiç ? Onları yapmış olmak isteyenimiz var mı ?

Hulki Aktunç'un 'Reklam Gülü' mantığını uygular da söylersek, 'hem geneli hem ayrıntısı iyi görülmüş, özenle kurulmuş' işlerde yatıyor gönlümüz.

Tartışma nerede ?

08 Mayıs, 2005 23:03  

Yorum Gönder

<< Home