Alıntılar
Sık sık, içimden en sevdiğim alıntıları karşılıklı konuşturmak geliyor. Örneğin, bana göre Aragorn’un şu ünlü sorusu “Ben sandıkları kim?”e, Cocteau’nun en az bunun kadar ünlü şu vecizesi gayet mantıklı bir cevap oluşturuyor: “Sende neyi kınıyorlarsa onu geliştir: o sensin.” Kıssadan hisse: başkalarına verdiğimiz berbat imaj her zaman gerçek olduğundan, endişelenmek gereksiz. İnsanın bildiğini okuması, hayatını akıntıya karşı kürek çekmekle geçirmesinden daha iyi. Aragon ve Cocteau hayattayken bu konuşmayı yaptılar mı? Bunun önemi yok. Şu anda, ölülerin arasında tartışıyorlar. Kütüphane dedikleri şey, kadavralar arasında bir diyalog mekanı değilse nedir? Tartışma uzun süre devam edebilirdi. Örneğin Kafka, şu kategorik aforizmasıyla Cocteau’dan daha ileriye gidiyor: "Dünya ile arandaki kavgada dünyaya yardım et.”
2 Comments:
"Kütüphane dedikleri şey, kadavralar arasında bir diyalog mekanı değilse nedir?" ha?
Çok beğendim bunu Çağlayan. Sen de fena değilsin!
Bu dünyada kalmak koşuluyla, onların konuşmaları arasına sen de girebilirsin.
Çok teşekkür ederim Maksude Hanım bu güzel sözleriniz için.
Ustalarımızdan böyle sözler duymak gururlandırıyor.
Ama bizim sözlerimiz de kütüphanelerde duyulacak mı bir gün kelimeleriyle onu bilmiyorum işte. Umarım... İsterim... Çok isterim...
Edebiyat çok başka bir şey.
O yazarların arasına girmeden çok, onların yazdıkları o kelimelerin arasına girmenin nasıl bir duygu olduğunu çok merak ediyorum.
Yorum Gönder
<< Home