Çarşamba, Mart 07, 2007

Baudrillard veda etti!





“Bugün artık sadece şu duyguların çekim gücü kaldı: nefret, tiksinti, alerji, iğrenme, hayal kırıklığı, bulantı, antipati, bıkkınlık. Artık insanlar neyi istediklerini bilmiyor. neyi istemediklerinden daha eminler. Günümüzün süreçleri red, soğukluk, sevgisizlik, alerji duygusu. Nefret de bu tepkisel boşalmaya, içindekini dışa atmaya yönelik paradigmanın bir parçası: Reddediyorum, istemiyorum, uzlaşmıyorum”



Baudrillard veda etti!
Yaşayan en büyük filozoflardan Jean Baudrillard, dün 77 yaşında öldü. Uzun süredir kanser tedavisi gören filozofun Paris'teki evinde hayata gözlerini yumduğu açıklandı. Baudrillard 'simülasyon' kuramıyla başta sosyoloji ve medya incelemeleri olmak üzere tüm düşünce dünyası üzerinde etkili olmuş, günümüz dünyasını algılamaya yönelik önemli kapılar açmıştı. 'Simülakrlar ve Simülasyon' adlı ünlü kitabının ardından modern toplumun yapısına yönelik yepyeni bir yaklaşımı ortaya atmış, hatta sanatta da karşılığını bulan bir düşünsel dünyanın öncü ismi olmuştu. Fransa'nın 20. yüzyıldaki büyük filozoflar geleneğinin yaşayan son temsilcilerinden biri kabul edilen Baudrillard, kimilerine göre postmodern durumun en önemli düşünürüydü. 60'larda sosyoloji çalışmalarıyla başladığı çalışmalarını imza attığı 50 civarında kitapla uluslararası düzeye taşımıştı. Özellikle 90'larda, Körfez Savaşı'nın televizyonlardan naklen yayımlandığı dönemde, 'simülasyon' kuramıyla olan biteni anlamaya çalışan dünyanın ilgisini çekmişti. Baudrillard, 11 Eylül'ün ardından dünya düzenine yönelik eleştirileriyle de biliniyordu. Jean Baudrillard, 1929 yılında doğdu, önce Almanca öğretmenliği yaptı, 1966 yılında Nanterre Üniversitesi'nde çalışmaya başladı. Burada sosyoloji dersleri veren Baudrillard, 'profesörlük' unvanını ancak 1990 yılında alabildi. Baudrillard simülasyon, yığınların zihniyeti, 'öteki', baştan çıkarma gibi konuları kitaplarında ele aldı. Çağımızda tüketicinin, reklam, medya ve tüm diğer görsel bombardımanla aldatılmasını göz boyayıcı bir oyun olarak niteledi. Baudrillard, medyayı kullanan dünya düzenine yönelik eleştirilerinin çarpıcılığıyla 'belki de olmadı' dediği 1991'deki Körfez Savaşı'nın ardından uluslararası bir medya yıldızına dönüşmüştü. En son 2004 yılında Türkiye'ye gelip İstanbul Bilgi ve İzmir Dokuz Eylül üniversitelerinde iki konferans veren düşünürün Türkçeye çevrilmiş yirminin üzerinde kitabı var.

2 Comments:

Blogger Ahu Serap Tursun said...

"Fotoğraf sanatı bizim için bir 'cin kovma' dır. ilkel toplumun maskları vardı, burjuva toplumunun aynaları, bizim ise görüntülerimiz var. Fotoğrafı çekilen nesne geri kalan her şeyin yok olmasının izidir sadece. neredeyse kusursuz bir cinayet. Fotoğraftır bizi görüntüsüz bir evrene, yani salt görünüşe, en çok yaklaştıran. Çünkü nesnedir bizi gören, nesnedir bizi düşleyen. dünyadır bizi yansıtan, dünyadır bizi düşünen. Budur temel kural."

"Ne estetik ne cinsel bir inancımız var ama hala bunlara sahip olmayı öğreniyoruz ve gerçek bir felaket olmayacak çünkü sanal felaket koşullarında yaşıyoruz. Hızla çoğalan aşırı şişen ama doğuramayan bir dünyanın bulantısı bu."

Simülasyon kuramının kurucusu, post modern düşünür ve lirik sosyolog Jean Baudrillard... Toprağın bol olsun...

07 Mart, 2007 13:45  
Blogger Bülent Şentay said...

Sefahat aleminin tam ortasında adam kadına döner ve der ki: "Buradan çıkınca nerede dağıtıyoruz?"

Baudrillard insanın tatminsizliği üzerine yazdığı bir makalede işte böyle damardan girmiştir. Anısı önünde saygıyla eğilelim, umarım doğrulabiliriz!

10 Mart, 2007 23:41  

Yorum Gönder

<< Home