Pazar, Şubat 26, 2006

Şimdiki Reklam Yazarları Çok Şanslı!



Digitürk reklamında adam resmen "oha" diyor. (Çüşşş de diyebilirdi ya da yakında diyecektir!) Daha önce de "ulan"lı bir reklam izlemiştik. Yani televizyon reklamlarında herkes her şeyi söyleyebiliyor. Adeta hiçbir kısıtlama yok.

Peki bilir misiniz ki, biz bundan yirmi beş yıl kadar önce reklamlarda "yaşam" bile diyemezdik? "Yanıt", "etkin", "örneğin", "anı" gibi sözcükleri kullanmamız mümkün değildi? Çünkü 12 Eylül 1980’de Türkiye’nin yönetimini ele geçiren generallerin hışmından Türkçe de nasibini almış ve darbecilerin atadığı TRT yönetiminin ilk işi bazı öz Türkçe sözcüklerin programlarda ve reklamlarda kullanılmasını yasaklamak olmuştu.

Geçen gün eski defterleri karıştırırken Reklam Moran’da çiçeği burnunda reklam yazarı olduğum o günlerde, “Resmi bir bildirim yok ama Ankara'daki temsilcimiz Emrah'ın uyarısı dikkate alına ve bu kelimeler sakın ola kullanılmaya!” direktifiyle yazı grubunun duvarına asılan yasak sözcükler listesini buldum. Çeyrek yüzyıldır muhafaza ettiğim bu "belgeyi" özellikle genç arkadaşların bilgisine sunuyorum. "Nereden nereye gelmişiz ve bakalım nerelere gidiyoruz?" diyerek...

Sanırım üzerine tıklandığında herkes tarafından rahatça okunabilecek.

4 Comments:

Blogger Murat Kaya said...

"Evren" sözcüğünü göremedim listede... Halbuki reklamcılar için "yasaklı" kelimelerden biri olduğunu duymuştum o dönem için. Acaba yanlış mı duymuşum diye merak ettim.

26 Şubat, 2006 00:54  
Blogger Bülent Şentay said...

Sevgili Murat Kaya, bildiğim kadarıyla "evren" sözcüğü listede yoktu. Ancak, daha sonra bir şehir efsanesi oluştu sanki ve yasaklanan sözcüklerin arasında darbenin başındaki generalin soyadının bile bulunduğu haberi yayıldı. "Evren" listeye sonradan eklenmiş de olabilir. Eklenmediyse bile eklenmeliydi. Hatta "Kenan" sözcüğü de eklenmeliydi!

26 Şubat, 2006 15:13  
Blogger Haluk Mesci said...

Hehe, bir tarihte bir 'hareketsiz' reklamda "trampa edelim" demeyi denedim ! Argo diye döndü...

28 Şubat, 2006 13:35  
Blogger Bülent Şentay said...

Her konuda yaşadığımız hızlı değişim karşısında bildiklerinden sürekli kuşkuya düşen biri olarak kendimi tutamayıp sözlüklere de baktım: "Trampa" en kısa tanımıyla değiş dokuş, takas demek. Ama 150 sözcükle konuşan zerzevat takımı (bugün her zamankinden daha taşkınım!) "trampa"yı "rampa" ile karıştırır hep. "Rampa" argoda yaklaşmak, yanaşmak gibi bir anlama geliyor. Daha da ileriye gidersek "dayamak!" Hareketsiz reklamı döndürme hareketini gerçekleştirenler sanırım beyinleri dışındaki bazı organlarıyla hareket etmişler!

28 Şubat, 2006 15:44  

Yorum Gönder

<< Home