Çarşamba, Kasım 08, 2006

Sorular?

Bekliyor musun beni ?
Kaçta gelmemi istiyorsun ?
Geldikten sonra seni neden arayayım ki ?
Adına yakışıyor mu bu söylediğin ?
Beni rezil etmeye mi çalışıyorsun ?
Kaç gündür uyumadığımı bilmiyor musun ?
Artık dayanamadığımı anlamıyor musun ?
Yeter demek yetmiyor mu ?
Sen kimsin ki ?
Ben kimim ki ?
Bu kadar üzmek zorunda mısın ?
Hiç dokunamadığım burkulmuş ayağın nasıl ?
İstanbul’u neden bana soruyorsun ?
Karların yağmasından bize ne ?
Romantizmi başaramadığımızı bilmiyor musun ?
Kör müsün, içimdekileri görmüyor musun ?
Benden çaldıklarını ne zaman geri vereceksin ?
Kleptomanin mi var ?
20 yıldır aynı duyguları hissetmekten sıkılmadın mı ?
Acılarını anlamıyor muyum ?
Küstahlığın lüzumu var mı ?
Sorularımdan, sorunlarından bıkmadın mı ?

7 Kasım 2006
01:20

2 Comments:

Blogger Ahu Serap Tursun said...

Sorgular, hesaplaşmalar ve ertelenen cevaplar her zaman geceye sarılır, gecenin koynunda kimlik kazanır. İçimizi yiyip bitiren akrepler gecenin en karanlık saatlerinde iş başındadır. Nice gecelere dökülen şiirler diliyorum. Yüreğine sağlık...

09 Kasım, 2006 15:13  
Blogger Çağlayan İbiş said...

Ben hep gündüzün geceye dönmek için can attığını ve acele ettiğini düşünmüşümdür. Öyle ya, en güzel eserler, şiirler, büyük fikirler gece bulunup, biriktirilen duygular hep gece ortaya çıkmamış mıdır!

Çok teşekkür ederim Ahu Serap
Tursun. Böyle güzel yorum, dilek ve katkıların için. İnsanın buraya yazdıkça yazası geliyor.

Ustalarımdan böyle yorumlar dinlemek gurur verici.

11 Kasım, 2006 20:38  

Yorum Gönder

<< Home